kıç baş - Türkisch Englisch Wörterbuch

kıç baş

Bedeutungen von dem Begriff "kıç baş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kıç baş fanny n.
He made an inappropriate comment about her fanny.
Adam, onun kıçı başı hakkında uygunsuz bir yorum yaptı.

More Sentences

Bedeutungen, die der Begriff "kıç baş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 46 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
baş ve kıç istikametinde fore and aft adv.
Phrases
baş ve kıç doğrultusunda fore and aft adv.
Technical
baş-kıç hareketi pitching n.
Construction
(buharlı gemilerde) genellikle güverte üzerinde baş ve kıç boyunca uzanan kafes kiriş çerçeve hogback n.
baş bodoslamadan aynalığa veya kıç bodoslamaya kadar uzanan çerçeve içerisinden geçen gemi yapı elemanı clamp strake n.
güverteyi destekleyen baş-kıç mesnetleri rising n.
gemi omurgasıyla baş veya kıç bodoslaması arasındaki düşey takviye bağları deadwood n.
Aeronautic
(uçağın) baş kıç hattı dengedeyken on an even keel adv.
Marine
baş kıç vurma porpoising n.
baş-kıç vurma fore-and-aft tipping n.
baş-kıç vurma pitch n.
baş kıç vurma pitching n.
baş-kıç vurma ve yalpaya karşı şamandra pitch and roll buoy n.
geminin baş ve kıç tarafındaki su arasındaki fark trim n.
geminin baş ve kıç su çekimleri arasındaki fark trim n.
geminin yaz yükleme sınırında baş bodoslaması ile kıç bodoslaması arasındaki mesafe length between perpendiculars n.
geminin baş kıç vurması pitch n.
omurga hattı boyunca ilerleyen baş kıç hattı fore and aft n.
baş ve kıç yelkenlerin alt camadanı bagreef n.
gemide baş ve kıç dikmelerin ortasındaki dikey çizgi midship n.
dümen döndürüldüğünde baş-kıç hattı ile yaptığı açı helm n.
geminin omuzluklarından baş kıç hattına dik olarak verilen koltuk halatı breast n.
geminin omuzluklarından baş kıç hattına dik olarak verilen koltuk halatı breast line n.
baş kıç kasaralarının bitimindeki kemere breastbeam n.
baş kıç kasara varvelası breastwork n.
(buharlı gemilerde) genellikle güverte üzerinde baş ve kıç boyunca uzanan kafes kiriş çerçeve hogframe n.
(buharlı gemilerde) genellikle güverte üzerinde baş ve kıç boyunca uzanan kafes kiriş çerçeve hogging frame n.
(buharlı gemilerde) genellikle güverte üzerinde baş ve kıç boyunca uzanan kafes kiriş çerçeve hog's-back n.
baş-kıç yelkenin orsa uzunluğu hoist n.
kıç veya baş bodoslamalardaki kaplama uçları hood n.
kıç veya baş bodoslamalardaki kaplama uçları hooding end n.
baş kıç vuran bir geminin kabarması scend n.
baş kıç vuran bir geminin kabarması send n.
geminin baş veya kıç tarafına yakın borda kaplamasının kenarının yukarı yaptığı kavis sny n.
baş ve kıç istikametinde yelken açmak flatten a sail v.
sereni baş ve kıç istikametinde prasya etmek traverse a yard v.
sereni baş ve kıç istikametinde prasya etmek traverse v.
baş kıç yapmak heave and set v.
baş kıç vurmak pitch v.
fırtınalı denizde baş kıç vurmak make heavy weather v.
dalgalı denizde yalpalayıp baş-kıç vurmak weather v.
(geminin baş veya kıç tarafına yakın bulunan borda kaplamasının kenarı) yukarı doğru kıvrılmak sny v.
geminin baş-kıç hattının ileri uzantısında dead ahead adj.
geminin baş-kıç hattının ileri uzantısında dead ahead adv.
Engineering
döşeme başlarından geçip her bir başın yüksekliğini gösteren bir gemi planındaki kavisli baş-kıç hattı dead rising n.
döşeme başlarından geçip her bir başın yüksekliğini gösteren bir gemi planındaki kavisli baş-kıç hattı dead rise line n.