ikna etmeye çalışmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

ikna etmeye çalışmak

Bedeutungen von dem Begriff "ikna etmeye çalışmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ikna etmeye çalışmak try to persuade v.
The Commission will also try to persuade the Council to do likewise.
Komisyon ayrıca Konsey'i de aynı şekilde davranmaya ikna etmeye çalışacaktır.

More Sentences
ikna etmeye çalışmak try to convince v.
I have tried to convince you of this.
Sizi bu konuda ikna etmeye çalıştım.

More Sentences
ikna etmeye çalışmak lay siege to v.
ikna etmeye çalışmak reason v.
ikna etmeye çalışmak entreat v.
ikna etmeye çalışmak intreat v.
Idioms
ikna etmeye çalışmak make a pitch for something v.
ikna etmeye çalışmak spin somebody a line v.
ikna etmeye çalışmak come the heavy hand with someone v.
ikna etmeye çalışmak make (one's) pitch v.

Bedeutungen, die der Begriff "ikna etmeye çalışmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 23 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ikna etmeye çalışmak (mantık yoluyla) reason with v.
Tom tried to reason with Mary.
Tom, Mary'yi ikna etmeye çalıştı.

More Sentences
birisini ikna etmeye çalışmak work on v.
müşteriyi daha pahalı olanı satın alması için ikna etmeye çalışmak upsell v.
tatlı sözlerle ikna etmeye çalışmak blandise v.
(birini, bir grubu) bir şey yapmak için ikna etmeye çalışmak woo v.
agresif ve ısrarcı taktiklerle ikna etmeye çalışmak high-pressure v.
Phrasals
kullanmaması için ikna etmeye çalışmak steer away from (someone or something) v.
(birini) ikna etmeye çalışmak (mantık yoluyla) reason with (one) v.
bir sporcunun bağlı olduğu takımdan habersiz/izinsiz onu başka takıma transfer olmaya ikna etmeye çalışmak tap up v.
(birini) birisini ikna etmeye çalışmak work on (someone) v.
Colloquial
konuşarak ikna etmeye çalışmak jaw v.
konuşarak ikna etmeye çalışmak jawbone v.
Idioms
istediğini yaptırmak için (bir şeyle) ikna etmeye çalışmak use (something) as a carrot v.
birisini ikna etmeye çalışmak carry coals to newcastle v.
birisini ikna etmeye çalışmak preach to the converted v.
tatlı dil dökerek birisini ikna etmeye çalışmak lay some sweet lines on someone v.
tatlı dil dökerek birisini ikna etmeye çalışmak put some sweet lines on someone v.
fikrini değiştirmeye niyeti olmayanları ikna etmeye çalışmak preach to deaf ears v.
tatlı dil dökerek ikna etmeye çalışmak lay some sweet lines on v.
tatlı dil dökerek (birini) ikna etmeye çalışmak lay some sweet lines on (one) v.
(bir şey) için ikna etmeye çalışmak make (one's) pitch for (something) v.
Slang
tatlı dille ikna etmeye çalışmak schmoose v.
tatlı dille ikna etmeye çalışmak schmooze v.