Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | work on v. | yapmak | ||
I have to work on the basis of the French version and I just hope I get it right. Fransızca versiyonu temel alarak çalışmak zorundayım ve umarım bunu doğru yapabilirim. More Sentences |
||||
General | work on v. | üzerinde çalışmak | ||
Then Parliament worked on them for a further two years. Ardından Parlamento iki yıl daha bu yönergeler üzerinde çalıştı. More Sentences |
||||
General | work on v. | üstünde çalışmak | ||
Tom is working on a term paper. Tom bir dönem ödevi üstünde çalışmakta. More Sentences |
||||
General | work on v. | birisini ikna etmeye çalışmak | ||
General | work on v. | nakışlamak | ||
General | work on v. | bir şeyi işlemek | ||
General | work on v. | hazırlamak | ||
General | work on v. | tesir etmek | ||
General | work on v. | tamiriyle uğraşmak | ||
General | work on v. | -e ağırlık vermek | ||
General | work on v. | -in yapımıyla uğraşmak | ||
General | work on v. | -in yapımıyla meşgul olmak | ||
General | work on v. | üzerine çalışmak | ||
General | work on v. | etkilemek |