greedy - Türkisch Englisch Wörterbuch

greedy

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "greedy" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
greedy adj. açgözlü
We all know that the first time this was tried the Commission was too greedy.
Hepimiz biliyoruz ki bu ilk kez denendiğinde Komisyon çok açgözlüydü.

More Sentences
General
greedy adj. açgözlü
The wealth of the country is appealing to its greedy neighbours.
Ülkenin zenginliği açgözlü komşularını cezbediyor.

More Sentences
greedy adj. gözü aç
greedy adj. obur
greedy adj. haris
greedy adj. doymaz
greedy adj. pisboğaz
greedy adj. muhteris
greedy adj.
greedy adj. camgöz
greedy adj. tamahkar
greedy adj. doyumsuz
greedy adj. gırtlağına düşkün
greedy adj. hevesli
greedy adj. hırslı
Computer
greedy adj. metinsel olarak mümkün olduğunca fazla eşleşen

Bedeutungen, die der Begriff "greedy" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 20 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Speaking
i'm not greedy n. açgözlü değilim
I'm not greedy.
Ben açgözlü değilim.

More Sentences
General
greedy smurf n. obur şirin
greedy-hearted dolt n. açgözlü budala
be greedy for v. gözünü bir şey hırsı bürümek
get greedy v. açgözlü davranmak
get greedy v. açgözlü hareket etmek
greedy for adj.
greedy for money adj. paragöz
as greedy as a pig adj. çok obur
greedy for adj. hırslı
as greedy as adj. kadar aç
semi-greedy adj. yarı açgözlü
too-greedy adj. aşırı obur
Colloquial
greedy-guts n. obur
greedy-guts n. açgözlü
Technical
greedy cup n. pisagorun adalet kupası
Slang
greedy toad n. paragöz sülük
greedy guts n. raspacı
greedy guts n. obur
greedy-gut n. obur