face-up - Türkisch Englisch Wörterbuch

face-up

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "face-up" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
face-up adv. yüzü yukarıya bakacak şekilde
Computer
face-up expr. yazılacak yüz yukarı

Bedeutungen, die der Begriff "face-up" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 69 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Phrasals
face up (to someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) yüzleşmek
Then we should all face up to our responsibilities.
O halde hepimiz sorumluluklarımızla yüzleşmeliyiz.

More Sentences
face up v. gerçekle yüzleşmek
We have to face up to the realities of the global market.
Küresel pazarın gerçekleriyle yüzleşmek zorundayız.

More Sentences
face up v. sorunlarla yüzleşmek
We should face up to this issue.
Bu sorunla yüzleşmeliyiz.

More Sentences
General
face up to difficulties v. zorluklara göğüs germek
face up to difficulties v. güçlüklere göğüs germek
face up to the past v. geçmişle yüzleşmek
sleep face up v. sırtüstü uyumak
face up adv. yüzü yukarıya bakacak şekilde
Phrasals
face up to v. kabullenmek
face up v. ön yüzünü yukarı çevirmek
face up v. ön yüzünü çevirmek
face up v. yazılı/baskılı yüzünü açmak
face up v. yazılı/baskılı yüzünü yukarı çevirmek
face up v. bir şeyle yüzleşmek
face up v. bir şeyle mücadele etmek
face up (to someone or something) v. (birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak
face up (to someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
face up v. ön yüzü yukarı gelecek şekilde konumlandırmak/yerleştirmek
face up v. kötü bir durumla yüzleşmek
face up v. suçuyla/sorumluluklarıyla yüzleşmek
face up v. suçunu/sorumluluklarını kabul etmek
face up v. sorunların üstüne gitmek
face up v. hoş olmayan bir duruma/soruna karşı durmak
face up v. hoş olmayan bir duruma/soruna göğüs germek
face up to v. göze almak
face up to v. önlemek
face up to v. katlanmak
face up to v. karşı koymak
face up to v. -i cesaretle karşılamak
face up v. nahoş bir durumla kararlılıkla yüzleşmek
Colloquial
mess face up v. suratını darmadağın etmek
mess face up v. suratını dağıtmak
mess face up v. ağzını burnunu kırmak
face up adj. sırt üstü yatmış
face up adj. yüzü yukarı bakacak şekilde yatmış
face up adj. düz yatmış
face up adj. ön yüzü yukarı gelece şekilde, yazılı/baskılı yüzü yukarı gelecek şekilde
face up adj. ön yüzü görünecek şekilde
face up adj. yazılı/baskılı yüzü görünecek şekilde
face up adj. ön yüzü açık şekilde
face up adj. düz şekilde
face up adj. ön yüz
face up adj. ön yüzü yukarı doğru
face up adj. ön yüzü görünür
face up adj. ön yüzü açık
face up/down adj. yüz üstü yatmış
face up/down adj. ters yatmış
face up/down adj. yüzükoyun yatmış
face up adj. açık/kapalı şekilde koyulan
face up adj. ön yüzü açık/kapalı şekilde koyulan
Idioms
mess someone's face up v. birinin suratını darmadağın etmek
mess someone's face up v. birinin suratını dağıtmak
face up to v. her güçlüğe yılmadan karşı koymak
face up to v. göğüs germek
face up to v. metanetle karşılamak
mess (one's) face up v. (birinin) suratını dağıtmak
mess (one's) face up v. (birinin) suratını darmadağın etmek
mess (one's) face up v. (birinin) ağzını burnunu kırmak
face up expr. düz
face up expr. yüzü yukarı bakacak şekilde
Computer
rear face-up n. arka üst yön
face up n. ön yüz
left face-up n. sol yukarı dönük
face up bin n. yukarı yönde kutu
face up tray n. yukarı yönde tepsi
face-up tray n. yukarı yönde tepsi
face-up stacker n. yüz yukarı yığın
face up expr. kağıdın ön yüzünü çevir
top bin face-up expr. üst sepet yukarı dönük