defend

Bedeutungen von dem Begriff "defend" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	defend v.	savunmak
That is a position I have often defended, both in the Commission and in outside discussions. Bu, hem Komisyon'da hem de harici tartışmalarda sık sık savunduğum bir tutumdur. More Sentences
General
2	General	defend v.	korumak
They must take it on the head for failing to defend their products. Ürünlerini koruyamadıkları için bunu başlarına kakmalılar. More Sentences
3	General	defend v.	savunmak
In this respect, we really are willing to jointly defend our project. Bu bakımdan, projemizi ortaklaşa savunmaya gerçekten istekliyiz. More Sentences
4	General	defend v.	müdafaa etmek
Are you defending him? Onu müdafaa ediyor musun? More Sentences
Law
5	Law	defend v.	müdafaa etmek
Don't defend Fadil. Fadıl'ı müdafaa etmeyin. More Sentences
6	Law	defend v.	savunmak
They could thus defend their interests more forcefully. Böylece çıkarlarını daha güçlü bir şekilde savunabileceklerdi. More Sentences
General
7	General	defend v.	kanat açmak
8	General	defend v.	saklamak
9	General	defend v.	arkasında olmak
10	General	defend v.	himaye etmek
Law
11	Law	defend v.	kabul etmemek
12	Law	defend v.	reddetmek

Bedeutungen, die der Begriff "defend" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 41 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	defend himself v.	kendini savunmak
Tom had no chance to defend himself. Tom'un kendini savunma şansı yoktu. More Sentences
Phrasals
2	Phrasals	defend (oneself or someone) with (something) v.	(kendini/birini bir şeyle) savunmak
What is worst is when degenerates of this kind are also defended with the aid of the law. En kötüsü de bu türden yozlaşmışların yasaların da yardımıyla savunulmasıdır. More Sentences
General
3	General	defend opinion v.	fikir savunmak
4	General	defend oneself v.	korunmak
5	General	defend from v.	korumak
6	General	defend an opinion v.	bir düşünceyi savunmak
7	General	defend oneself in court v.	mahkemede kendini savunmak
8	General	defend one's rights v.	haklarını korumak
9	General	defend against v.	-e karşı savunmak
10	General	defend one’s honour v.	namusunu korumak
11	General	defend one’s honor v.	namusunu korumak
12	General	defend one's personal rights v.	kişilik haklarını savunmak
13	General	defend one's honour v.	şerefini korumak
14	General	defend one's interests v.	çıkarlarını savunmak
15	General	defend gay marriage v.	eşcinsel evliliği savunmak
16	General	defend oneself v.	kendini savunmak
17	General	defend the opinion v.	fikri savunmak
Phrasals
18	Phrasals	defend someone with something v.	birisini bir şey ile savunmak
19	Phrasals	defend someone against something v.	birisini bir şeye karşı savunmak
20	Phrasals	defend (oneself or someone) with (something) v.	(kendini/birini bir şeyle) korumak
21	Phrasals	defend (oneself or someone) with (something) v.	(kendini/birini bir şeyle) müdafaa etmek
22	Phrasals	defend (someone or something) against (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı korumak
23	Phrasals	defend (someone or something) against (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı müdafaa etmek
24	Phrasals	defend (someone or something) against (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı savunmak
25	Phrasals	defend (someone or something) against (someone or something) v.	(birini/bir şeyi biri/bir şey) karşısında savunmak
26	Phrasals	defend (someone or something) against (someone or something) v.	(birini/bir şeyi biri/bir şey) karşısında müdafaa etmek
27	Phrasals	defend against v.	-e karşı korumak
28	Phrasals	defend against v.	-e karşı müdafaa etmek
29	Phrasals	defend against v.	-e karşı savunmak
30	Phrasals	defend against v.	karşısında savunmak
31	Phrasals	defend against v.	karşısında müdafaa etmek
32	Phrasals	defend with v.	ile savunmak
33	Phrasals	defend with v.	ile korumak
34	Phrasals	defend with v.	ile müdafaa etmek
Phrases
35	Phrases	your first duty is forever to preserve and to defend the turkish independence and the turkish republic expr.	birinci vazifen, türk istiklalini, türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir
Idioms
36	Idioms	defend to the death v.	ölümüne savunmak
Speaking
37	Speaking	I can defend myself expr.	kendimi savunabilirim
Politics
38	Politics	if some day you are compelled to defend your independence and your republic, you must not tarry to weigh the possibilities and circumstances of the situation before taking up your duty n.	bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin!
39	Politics	defend a cause v.	dava savunmak
40	Politics	defend the frontier v.	sınırı korumak
41	Politics	defend the frontier v.	sınırı beklemek