Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
kanını emmek
gray prospects
bataille de lauffeld
see the color of someone's money
(yapmak) zorunda bırakmak
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"(yapmak) zorunda bırakmak"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Phrasals
1
Phrasals
(yapmak) zorunda bırakmak
obligate to
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"(yapmak) zorunda bırakmak"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 23 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Phrasals
1
Phrasals
(birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak
compel (someone) to (do something)
v.
I was
compelled to
leave school.
Ben okulu terk etmek
zorunda bırakıldım.
More Sentences
2
Phrasals
yapmak zorunda bırakmak
compel to do
v.
They were
compelled to do
it by force, or thrown into prison.
Bunu zorla
yapmak zorunda bırakıldılar
ya da hapse atıldılar.
More Sentences
3
Phrasals
(birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak
oblige (one) to (do something)
v.
To our regret, we were
obliged to
call off the game, which we had been looking forward to.
Ne yazık ki oyunu iptal etmek
zorunda bırakıldık,
ki bunu dört gözle bekliyorduk.
More Sentences
4
Phrasals
birini bir şeye mecbur etmek/yapmak zorunda bırakmak
obligate someone to something
v.
5
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir şey yapmak zorunda bırakmak
force on (someone or something)
v.
6
Phrasals
harekete geçmek/bir şey yapmak zorunda bırakmak
push to
v.
7
Phrasals
(birini bir şey) yapmak zorunda bırakmak
terrify (one) into (something)
v.
8
Phrasals
birini bir şey yapmak zorunda bırakmak
terrify someone into something
v.
9
Phrasals
birini bir şey yapmak zorunda bırakmak
terrorize someone into something
v.
10
Phrasals
(birini bir şey) yapmak zorunda bırakmak
terrorize (one) into (something)
v.
11
Phrasals
birini (bir şey) yapmak zorunda/mecburiyetinde bırakmak
bounce into (something)
v.
12
Phrasals
(birini) bir şey yapmak zorunda bırakmak
bounce into (someone)
v.
13
Phrasals
(birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak
call upon (someone)
v.
14
Phrasals
(birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak
obligate (one) to
v.
15
Phrasals
yapmak zorunda bırakmak
oblige to do
v.
16
Phrasals
(birini bir şey) yapmak zorunda bırakmak
push (someone) into (something)
v.
17
Phrasals
yapmak zorunda bırakmak
terrify into
v.
18
Phrasals
(birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak
torment (one) into (doing something)
v.
19
Phrasals
(birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak
torture (one) into (doing something)
v.
Idioms
20
Idioms
(birini) harekete geçmek/bir şey yapmak zorunda bırakmak
shake (one's) tree
v.
21
Idioms
(bir şey) yapmak zorunda bırakmak
lead one to
v.
22
Idioms
yapmak zorunda bırakmak
lead to do
v.
23
Idioms
harekete geçmek/bir şey yapmak zorunda bırakmak
shake tree
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (yapmak) zorunda bırakmak
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy