Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | şımarıklık | caprice i. | ||
His decision to quit his job was seen as a caprice. Adamın işten ayrılma kararı şımarıklık olarak görülüyordu. More Sentences |
||||
Genel | şımarıklık | brattiness i. | ||
Genel | şımarıklık | pertness i. | ||
Genel | şımarıklık | sauciness i. | ||
Genel | şımarıklık | waywardness i. | ||
Genel | şımarıklık | conceit i. | ||
Genel | şımarıklık | sass i. | ||
Genel | şımarıklık | sauce i. | ||
Genel | şımarıklık | impertinence i. | ||
Genel | şımarıklık | pamperedness i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | küstahça şımarıklık | protervity i. |