Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | şapırdatmak | smack f. | ||
Tom smacked his lips. Tom dudaklarını şapırdattı. More Sentences |
||||
Genel | şapırdatmak | click i. | ||
Genel | şapırdatmak | blur f. | ||
Genel | şapırdatmak | plash f. | ||
Genel | şapırdatmak | lap f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | dudaklarını şapırdatmak | smack one's lips f. |
Genel | ağzını şapırdatmak | smack one's lips f. |
Genel | ağız şapırdatmak | smack one's mouth f. |
Genel | ağız şapırdatmak | slurp one's mouth f. |
Genel | ağzını şapırdatmak | smack one's mouth f. |
Genel | ağzını şapırdatmak | slurp one's mouth f. |
Genel | ağız şapırdatmak | chew loudly f. |