Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | ısınan | warming s. | ||
This could be a big problem for a warming world. Bu, ısınan bir dünya için büyük bir sorun olabilir. More Sentences |
||||
Genel | ısınan | heating f. | ||
Genel | ısınan | excalfactory s. | ||
Genel | ısınan | fervescent s. | ||
Technical | ||||
Teknik | ısınan | calescent s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | ısınan gazın yükselmesi | convection i. |
Genel | amerikan yerlilerinin ritüel ve tedavi amaçlarla içine girerek terlediği, sıcak taşlara akıtılan suyla ısınan kulübe, barınak veya mağara | medicine lodge i. |
Genel | amerikan yerlilerinin ritüel ve tedavi amaçlarla içine girerek terlediği, sıcak taşlara akıtılan suyla ısınan kulübe, barınak veya mağara | sweathouse i. |
Genel | kendi kendine ısınan | self-heating s. |
Genel | (bir yere) yavaş ısınan | slow-to-warm-up s. |
Aeronautic | ||
Havacılık | alt kısmında yer alan ateş sayesinde ısınan havanın kaldırma kuvveti ile yükselen balon | mongolfier i. |
Marine | ||
Denizcilik | güneş ışığıyla ısınan düşük atmosfer | thermal low i. |
Physics | ||
Fizik | çok ısınan maddelerde meydana gelen elektron salınımı | thermionic emission i. |
Fizik | çok ısınan maddelerde meydana gelen elektron salınımı | thermal emission i. |
Meteorology | ||
Meteoroloji | (ısınan hava) yer yüzeyinden yükselmek | occlude f. |