ümitsiz

"ümitsiz" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	ümitsiz	hopeless s.
The situation was hopeless. Durum ümitsizdi. More Sentences
General
2	Genel	ümitsiz	hopeless s.
Look, it's hopeless. Bak, bu ümitsiz. More Sentences
3	Genel	ümitsiz	desperate s.
Tom is in a desperate situation. Tom ümitsiz bir durumda. More Sentences
4	Genel	ümitsiz	despondent s.
5	Genel	ümitsiz	unpromising s.
6	Genel	ümitsiz	frantic s.
7	Genel	ümitsiz	grim s.
8	Genel	ümitsiz	dreary s.
9	Genel	ümitsiz	pathetic s.
10	Genel	ümitsiz	forlorn s.
11	Genel	ümitsiz	despairing s.
12	Genel	ümitsiz	drear s.
13	Genel	ümitsiz	unhopeful s.
14	Genel	ümitsiz	distraught s.
Colloquial
15	Konuşma Dili	ümitsiz	sick at heart expr.

"ümitsiz" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ümitsiz olmak	be hopeless f.
Tom knew that it was hopeless. Tom onun ümitsiz olduğunu biliyordu. More Sentences
Idioms
2	Deyim	ümitsiz vaka	lost cause i.
If you were a lost cause you wouldn't be breathing anymore. Eğer ümitsiz vaka olsaydın artık nefes alamazdın. More Sentences
General
3	Genel	ümitsiz dava	lost cause i.
4	Genel	ümitsiz hastanın ilaçla öldürülmesi	euthanasia i.
5	Genel	ümitsiz aşk	hopeless love i.
6	Genel	ümitsiz vaka	hopeless case i.
7	Genel	ümitsiz vaka (kişi)	no-hoper i.
8	Genel	ümitsiz vaka	dead ender i.
9	Genel	ümitsiz olmak	despair of f.
10	Genel	ümitsiz ve üzgün	forlorn s.
11	Genel	ümitsiz olmayan	undespairing s.
12	Genel	ümitsiz bir halde	forlornly zf.
13	Genel	ümitsiz bir şekilde	hopelessly zf.
14	Genel	ümitsiz ve üzgün halde	forlornly zf.
15	Genel	ümitsiz olmayan bir şekilde	undespairingly zf.
Phrasals
16	Öbek Fiiller	(bir şeyden) ümitsiz olmak	despair of (something) f.
Colloquial
17	Konuşma Dili	ümitsiz hastalarda kalp ve solunum durması olayında herhangi bir müdahalede bulunmama kararı	dnacpr (do not attempt cpr (cardiopulmonary resuscitation)) expr.
Idioms
18	Deyim	ümitsiz vaka	dead duck i.
19	Deyim	ümitsiz vaka	a dead duck i.
20	Deyim	ümitsiz vaka	a dead loss i.
21	Deyim	ümitsiz vaka	a hopeless case i.
22	Deyim	ümitsiz girişim	forlorn hope i.
23	Deyim	ümitsiz bir girişim	a forlorn hope i.
24	Deyim	umutsuz/ümitsiz vaka olmak	be beyond hope f.
25	Deyim	ümitsiz olmak	be up against the wall f.
Speaking
26	Konuşma	ümitsiz durumda	he is past hope expr.
Technical
27	Teknik	ümitsiz ve sınırsız	illimitable s.
Medical
28	Medikal	ümitsiz hastalarda kalp ve solunum durması olayında herhangi bir müdahalede bulunmama kararı	do not resuscitate i.
29	Medikal	ümitsiz hastalarda kalp ve solunum durması olayında herhangi bir müdahalede bulunmama kararı	dnar i.
30	Medikal	ümitsiz hastalarda kalp ve solunum durması olayında herhangi bir müdahalede bulunmama kararı	do not attempt resuscitation i.
Archaic
31	Eski Kullanım	(görünüm) ümitsiz	gash [scotland] s.