Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
zor duruma
"zor duruma"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Idioms
1
Deyim
zor duruma
into (a bit of) a jam
expr.
"zor duruma"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
konuşmacıyı zor duruma düşüren kimse
heckle
i.
2
Genel
zor duruma düşme
impalement
i.
3
Genel
zor veya tehlikeli duruma düşme
plunge
i.
4
Genel
zor bir duruma düşmek
be in a fix
f.
5
Genel
zor bir duruma sokmak
squeeze
f.
6
Genel
kendini zor bir duruma sokmak
get oneself in a fix
f.
7
Genel
zor duruma düşmek
get into a scrape
f.
8
Genel
zor duruma düşmekten korunmaya çalışmak
run for cover
f.
9
Genel
zor duruma düşürülmek
be put on the spot
f.
10
Genel
zor duruma düşürmek
paint into a corner
f.
11
Genel
zor bir duruma hazırlanmak
batten down the hatches
f.
12
Genel
zor duruma düşürülmek
be put in an awkward position
f.
13
Genel
zor duruma sokmak
put into trouble
f.
14
Genel
zor duruma sokmak
put in a difficult position
f.
15
Genel
kendini zor duruma düşürmek
pain one's self
f.
16
Genel
zor duruma sokmak
tree
f.
17
Genel
zor duruma düşürmek
entrap
f.
18
Genel
zor duruma sokmak
have
f.
19
Genel
(birini) zor veya kötü duruma düşürmek
cinch
f.
20
Genel
(birini) zor duruma sokmak
imbrangle
f.
21
Genel
aniden zor duruma sokmak
plunge
f.
22
Genel
zor duruma sokmak
scupper
f.
23
Genel
zor duruma sokmak
snooker
f.
24
Genel
sözünü keserek zor duruma düşürmek
heckle
f.
25
Genel
zor duruma sokmayan
undelaying
s.
26
Genel
zor veya tehlikeli duruma yakalanmış
on the hook
s.
Phrasals
27
Öbek Fiiller
(birini) zor bir duruma sokmak
put (one) under the cosh
f.
28
Öbek Fiiller
zor bir duruma dayanmak
go through
f.
29
Öbek Fiiller
(birini) zorla/zar zor (bir konuma/duruma) getirmek
wrestle (someone) into (something)
f.
30
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) zorla/zar zor (bir duruma/konuma) getirmek
yank (someone or something) into (something or some place)
f.
31
Öbek Fiiller
zorla/zar zor (bir konuma/duruma) getirmek
wrestle into
f.
Colloquial
32
Konuşma Dili
zor duruma sokmak
tree
f.
33
Konuşma Dili
kaçınılmaz bir tehlikeye/zor duruma girmek
be cooked
f.
34
Konuşma Dili
zor duruma düşmek
be cooked
f.
35
Konuşma Dili
birini sıkıntılı/zor bir duruma düşürmek
drop somebody in it
f.
36
Konuşma Dili
(spor müsabakasında) sıkıntılı/zor duruma düşmüş
in the hole
s.
37
Konuşma Dili
(spor müsabakasında) içinden çıkılması zor duruma düşmüş
in the hole
s.
Idioms
38
Deyim
arada kalıp zor duruma düşen kişi
the meat in the sandwich
i.
39
Deyim
zor/müşkül duruma düşmek/girmek
be caught flat-footed
f.
40
Deyim
zor/müşkül duruma düşürmek/sokmak
catch flat-footed
f.
41
Deyim
(birini) zor/güç bir duruma düşürmek/sokmak
put (one) at a disadvantage
f.
42
Deyim
kendini zor bir duruma sokmak
box (oneself) into a corner
f.
43
Deyim
zor duruma düşürmek
pull the carpet (out) from under (one's) feet
f.
44
Deyim
zor duruma düşürmek
pull the carpet out from under somebody’s feet
f.
45
Deyim
zor duruma düşürmek
pull the rug out from under somebody’s feet
f.
46
Deyim
arada zor duruma düşen olmak
be the meat in the sandwich
f.
47
Deyim
birini zor/güç bir duruma sokmak
put somebody in a hole
f.
48
Deyim
birisini çok zor bir duruma sokmak
push someone up against the wall
f.
49
Deyim
kendini zor bir duruma sokmak
stick one's neck out
f.
50
Deyim
zor duruma düşmek
get in a jam
f.
51
Deyim
zor duruma sokmak
put someone behind the eight ball
f.
52
Deyim
zor duruma düşmek
be on the hook
f.
53
Deyim
zor duruma düşmek
get in a bind
f.
54
Deyim
zor duruma sokmak
have someone behind the eight ball
f.
55
Deyim
zor duruma düşmek
get into a jam
f.
56
Deyim
zor duruma düşürmek
put someone behind the eight ball
f.
57
Deyim
zor duruma düşmek
get into a bind
f.
58
Deyim
zor duruma düşürmek
have someone behind the eight ball
f.
59
Deyim
zor duruma sokmak
place someone in an awkward position
f.
60
Deyim
zor duruma düşmek
be behind the eight ball
f.
61
Deyim
zor duruma sokmak
put someone in an awkward position
f.
62
Deyim
kendi kendini zor duruma düşürmek
bite (one's) nose off to spite (one's) face
f.
63
Deyim
zor duruma düşürmek
pull the carpet/rug out from under somebody’s feet
f.
64
Deyim
kendini zor duruma düşürmek
dig (oneself) in a hole
f.
65
Deyim
kendini zor duruma düşürmek
dig (oneself) into a hole
f.
66
Deyim
kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak
dig yourself a hole
f.
67
Deyim
kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak
dig yourself into a hole
f.
68
Deyim
zor, üzücü, talihsiz, kötü bir duruma espriyle/mizahla yaklaşmak
see the funny side of something
f.
69
Deyim
(birini) zor/güç bir duruma düşürmek/sokmak
put somebody at a disadvantage
f.
70
Deyim
zor/güç bir duruma düşmek
be at a disadvantage
f.
71
Deyim
(birini) zor duruma düşürmek
box (someone) into a corner
f.
72
Deyim
çok zor/kötü bir duruma dayanmak/göğüs germek
go to hell and back
f.
73
Deyim
çok zor/kötü bir duruma dayanmak/göğüs germek
go through hell and back
f.
74
Deyim
zor bir duruma hazırlanmak
batten down the hatches
f.
75
Deyim
zor duruma düşmek
be under the cosh [uk]
f.
76
Deyim
çok zor duruma düşmek
be up a creek (without a paddle)
f.
77
Deyim
çok zor duruma düşmek
be up the creek (without a paddle)
f.
78
Deyim
zor durumda olmak/zor duruma düşmek
be in a fix
f.
79
Deyim
zor durumda olmak/zor duruma düşmek
get in a fix
f.
80
Deyim
(birini) zor duruma sokmak
place (one) in an awkward position
f.
81
Deyim
(birini) zor duruma sokmak
put (one) in an awkward position
f.
82
Deyim
(birini/bir şeyi) zor/güç bir duruma sokmak
put (someone or something) in a hole
f.
83
Deyim
zor duruma düşürmek
put in an awkward position
f.
84
Deyim
kendini zor duruma sokmak
put your head in a noose
f.
85
Deyim
kendini zor duruma sokmak
stick your head in a noose
f.
86
Deyim
(kendini) zor bir duruma sokmak
stick neck out
f.
Speaking
87
Konuşma
sizi zor duruma soktum
I put you in a tricky situation
expr.
Slang
88
Argo
zor/güç bir duruma düşmek
get in a pickle
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of zor duruma
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy