zor duruma - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

zor duruma



"zor duruma" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Idioms
zor duruma into (a bit of) a jam expr.

"zor duruma" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç

Türkçe İngilizce
General
konuşmacıyı zor duruma düşüren kimse heckle i.
zor duruma düşme impalement i.
zor veya tehlikeli duruma düşme plunge i.
zor bir duruma düşmek be in a fix f.
zor bir duruma sokmak squeeze f.
kendini zor bir duruma sokmak get oneself in a fix f.
zor duruma düşmek get into a scrape f.
zor duruma düşmekten korunmaya çalışmak run for cover f.
zor duruma düşürülmek be put on the spot f.
zor duruma düşürmek paint into a corner f.
zor bir duruma hazırlanmak batten down the hatches f.
zor duruma düşürülmek be put in an awkward position f.
zor duruma sokmak put into trouble f.
zor duruma sokmak put in a difficult position f.
kendini zor duruma düşürmek pain one's self f.
zor duruma sokmak tree f.
zor duruma düşürmek entrap f.
zor duruma sokmak have f.
(birini) zor veya kötü duruma düşürmek cinch f.
(birini) zor duruma sokmak imbrangle f.
aniden zor duruma sokmak plunge f.
zor duruma sokmak scupper f.
zor duruma sokmak snooker f.
sözünü keserek zor duruma düşürmek heckle f.
zor duruma sokmayan undelaying s.
zor veya tehlikeli duruma yakalanmış on the hook s.
Phrasals
(birini) zor bir duruma sokmak put (one) under the cosh f.
zor bir duruma dayanmak go through f.
(birini) zorla/zar zor (bir konuma/duruma) getirmek wrestle (someone) into (something) f.
(birini/bir şeyi) zorla/zar zor (bir duruma/konuma) getirmek yank (someone or something) into (something or some place) f.
zorla/zar zor (bir konuma/duruma) getirmek wrestle into f.
Colloquial
zor duruma sokmak tree f.
kaçınılmaz bir tehlikeye/zor duruma girmek be cooked f.
zor duruma düşmek be cooked f.
birini sıkıntılı/zor bir duruma düşürmek drop somebody in it f.
(spor müsabakasında) sıkıntılı/zor duruma düşmüş in the hole s.
(spor müsabakasında) içinden çıkılması zor duruma düşmüş in the hole s.
Idioms
arada kalıp zor duruma düşen kişi the meat in the sandwich i.
zor/müşkül duruma düşmek/girmek be caught flat-footed f.
zor/müşkül duruma düşürmek/sokmak catch flat-footed f.
(birini) zor/güç bir duruma düşürmek/sokmak put (one) at a disadvantage f.
kendini zor bir duruma sokmak box (oneself) into a corner f.
zor duruma düşürmek pull the carpet (out) from under (one's) feet f.
zor duruma düşürmek pull the carpet out from under somebody’s feet f.
zor duruma düşürmek pull the rug out from under somebody’s feet f.
arada zor duruma düşen olmak be the meat in the sandwich f.
birini zor/güç bir duruma sokmak put somebody in a hole f.
birisini çok zor bir duruma sokmak push someone up against the wall f.
kendini zor bir duruma sokmak stick one's neck out f.
zor duruma düşmek get in a jam f.
zor duruma sokmak put someone behind the eight ball f.
zor duruma düşmek be on the hook f.
zor duruma düşmek get in a bind f.
zor duruma sokmak have someone behind the eight ball f.
zor duruma düşmek get into a jam f.
zor duruma düşürmek put someone behind the eight ball f.
zor duruma düşmek get into a bind f.
zor duruma düşürmek have someone behind the eight ball f.
zor duruma sokmak place someone in an awkward position f.
zor duruma düşmek be behind the eight ball f.
zor duruma sokmak put someone in an awkward position f.
kendi kendini zor duruma düşürmek bite (one's) nose off to spite (one's) face f.
zor duruma düşürmek pull the carpet/rug out from under somebody’s feet f.
kendini zor duruma düşürmek dig (oneself) in a hole f.
kendini zor duruma düşürmek dig (oneself) into a hole f.
kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak dig yourself a hole f.
kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak dig yourself into a hole f.
zor, üzücü, talihsiz, kötü bir duruma espriyle/mizahla yaklaşmak see the funny side of something f.
(birini) zor/güç bir duruma düşürmek/sokmak put somebody at a disadvantage f.
zor/güç bir duruma düşmek be at a disadvantage f.
(birini) zor duruma düşürmek box (someone) into a corner f.
çok zor/kötü bir duruma dayanmak/göğüs germek go to hell and back f.
çok zor/kötü bir duruma dayanmak/göğüs germek go through hell and back f.
zor bir duruma hazırlanmak batten down the hatches f.
zor duruma düşmek be under the cosh [uk] f.
çok zor duruma düşmek be up a creek (without a paddle) f.
çok zor duruma düşmek be up the creek (without a paddle) f.
zor durumda olmak/zor duruma düşmek be in a fix f.
zor durumda olmak/zor duruma düşmek get in a fix f.
(birini) zor duruma sokmak place (one) in an awkward position f.
(birini) zor duruma sokmak put (one) in an awkward position f.
(birini/bir şeyi) zor/güç bir duruma sokmak put (someone or something) in a hole f.
zor duruma düşürmek put in an awkward position f.
kendini zor duruma sokmak put your head in a noose f.
kendini zor duruma sokmak stick your head in a noose f.
(kendini) zor bir duruma sokmak stick neck out f.
Speaking
sizi zor duruma soktum I put you in a tricky situation expr.
Slang
zor/güç bir duruma düşmek get in a pickle f.