yoğunlaşan - Türkçe İngilizce Sözlük

yoğunlaşan

"yoğunlaşan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yoğunlaşan concentrated s.
yoğunlaşan condensing s.

"yoğunlaşan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yoğunlaşan rekabet intensifying competition i.
belirli bir noktada yoğunlaşan hareketli etkinlik feeding frenzy i.
yoğunlaşan arz springtide i.
antik yunan kültürüne yoğunlaşan classical s.
antik roma kültürüne yoğunlaşan classical s.
Colloquial
forum, blog gibi platformlarda feminist ülkülere karşı erkek hakları tartışmalarına ve erkeklik fikrine yoğunlaşan grup manosphere i.
erkek hakları ve erkeklik konusu çevresinde yoğunlaşan/bir araya gelen grup manosphere i.
Trade/Economic
new york'ta wall street'te yoğunlaşan bankalar, yatırım kuruluşları ve menkul değerler borsalarına verilen genel isim wall street i.
Food Engineering
yoğunlaşan sıvı condensate i.
Chemistry
yoğunlaşan hidroklorik asit buharına dayanıklılık resistance to condensing hydrochloric acid vapour i.
yoğunlaşan azeotropik hidrolorik asit buharına karşı dayanıklılık resistance to condensing azeotropic hydrochloric acid vapour i.
Biology
(bakterinin kuyruklarında yoğunlaşan) metakromatik granül polar body i.
Religious
(presbiteryen kilisesinde) bölge kurulunca atanan ve eğitim faaliyetlerine yoğunlaşan papaz presbyter i.
(presbiteryen kilisesinde) bölge kurulunca atanan ve eğitim faaliyetlerine yoğunlaşan papaz prester [obsolete] i.
Philosophy
nefes kontrolü, esneme ve sessiz meditasyona yoğunlaşan nazik bir yoga çeşidi sivananda yoga i.
Geology
yeryüzünün dış silikat kabuğunda yoğunlaşan lithophile s.