Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yetiştirilme | nortelry [obsolete] i. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | yetiştirilme | nouriture i. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yetiştirilme tarzı | upbringing i. | ||
I am nothing if not a product of my upbringing. Ben yetiştirilme tarzımın bir ürününden ibaretim. More Sentences |
||||
Genel | iyi yetiştirilme | gentry i. | ||
Genel | birinin yetiştirilme çağı boyunca | throughout one's entire upbringing zf. | ||
Genel | yetiştirilme ile ilgili | nurtural zf. | ||
Genel | yetiştirilme sonucu olan | nurtural zf. | ||
Speaking | ||||
Konuşma | yetiştirilme şeklim böyle sanırım | I guess it was just the way I was raised expr. | ||
Agriculture | ||||
Tarım | (mahsul) yetiştirilme halinde | in zf. | ||
Social Sciences | ||||
Sosyal Bilimler | farklı etnik veya dini altyapılara sahip ebeveynlerce yetiştirilme | dual heritage i. | ||
Literature | ||||
Edebiyat | jean-jacques rousseau'nun eserinde yetiştirilme tarzını anlattığı oğlan çocuğu | emile i. |