Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yararlılık | usefulness i. | ||
What I contest is the realism and usefulness of the proposals. Benim itiraz ettiğim husus, önerilerin gerçekçiliği ve yararlılığıdır. More Sentences |
||||
Genel | yararlılık | utility i. | ||
Thus, the real test of knowledge is not truth, but utility. Dolayısıyla, bilgiyi test eden şey gerçeklik değil, yararlılıktır. More Sentences |
||||
Genel | yararlılık | capability i. | ||
Genel | yararlılık | beneficialness i. | ||
Genel | yararlılık | effectuality i. | ||
Genel | yararlılık | effectiveness i. | ||
Genel | yararlılık | expediency i. | ||
Genel | yararlılık | instrumentality i. | ||
Genel | yararlılık | mileage i. | ||
Technical | ||||
Teknik | yararlılık | utility i. | ||
Teknik | yararlılık | efficacy i. | ||
Lighting | ||||
Aydınlatma | yararlılık | utilance i. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yararlılık göstermek | demonstrate usefulness f. | ||
Genel | yararlılık göstermek | show usefulness f. | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | maliyet yararlılık | cost utility i. | ||
Politics | ||||
Siyasal | karar ve hareketleri etik prensiplere bakmaksızın sadece menfaat veya yararlılık ilkelerine göre biçimlendirme politikasına uygun davranış veya fikir | opportunism i. | ||
Telecom | ||||
Telekom | yararlılık katsayısı | figure of merit i. | ||
Lighting | ||||
Aydınlatma | kısıtlı yararlılık | reduced utilance i. | ||
Medical | ||||
Medikal | biyolojik yararlılık | biological availability i. | ||
Medikal | tanısal yararlılık | diagnostic utility i. | ||
Psychology | ||||
Psikoloji | öznel olarak beklenen yararlılık | subjective expected utility i. | ||
Psikoloji | öznel yararlılık | subjective utility i. | ||
Biology | ||||
Biyoloji | biyolojik yararlılık | biological availability i. | ||
Star Wars | ||||
Star Wars | senato yararlılık tünelleri | senate utility tunnels i. |