| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Idioms | ||
| Deyim | yapmaya kararlı | intent on doing s. |
| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | (bir şeyi yapmaya) kararlı | intent on (doing something) s. | ||
|
She's intent on going to New York to study fashion. O, modayı öğrenmek için New York'a gitmeye kararlı. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | bir şeyi yapmaya kararlı olmak | be intent on doing something f. | ||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | kararlı bir şekilde (bir işi yapmaya) koyulmak/girişmek | knuckle down to (do) (something) f. | ||
| Phrases | ||||
| İfadeler | istediğini her koşul altında yapmaya kararlı | do-or-die expr. | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | bir şeyi yapmaya daha kararlı ve güçlü bir şekilde devam etmek | power on through something f. | ||
| Deyim | bir şeyi yapmaya daha kararlı ve güçlü bir şekilde devam etmek | power through something f. | ||
