Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | yamyamlık | cannibalism i. | ||
We will thus obtain a ban on intra-species recycling, that is, animal cannibalism. Böylece türler arası geri dönüşümün, yani hayvan yamyamlığının yasaklanmasını sağlayacağız. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | yamyamlık | anthropophagy i. | ||
Eating animals is not that different from anthropophagy or cannibalism. Hayvan yemek antropofaji ya da yamyamlıktan çok da farklı değil. More Sentences |
||||
Genel | yamyamlık | cannibalisation i. | ||
Genel | yamyamlık | cannibalization i. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | yamyamlık | anthropophagism i. | ||
Social Sciences | ||||
Sosyal Bilimler | yamyamlık | androphagy i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yamyamlık yapmak | cannibalize f. |
Genel | yamyamlık yapmak | cannibalise f. |
Astronomy | ||
Gökbilim | galaktik yamyamlık | galactic cannibalism i. |
Social Sciences | ||
Sosyal Bilimler | grup veya kabile içinde görülen yamyamlık | endophagy i. |
Sosyal Bilimler | ailevi yamyamlık | endocannibalism i. |
Sosyal Bilimler | içe dönük yamyamlık | endocannibalism i. |
Sosyal Bilimler | dışa dönük yamyamlık | exocannibalism i. |
Sosyal Bilimler | kabile içindeki yamyamlık ile ilgili | endophagous s. |