Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yalnızlaştırmak | isolate f. | ||
Tougher sanctions must be used in order even further to isolate Mugabe internationally. Mugabe'yi uluslararası alanda daha da yalnızlaştırmak için daha sert yaptırımlar uygulanmalıdır. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Archaic | ||
Eski Kullanım | kendini yalnızlaştırmak | single f. |