yalan söylemek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yalan söylemek



"yalan söylemek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yalan söylemek lie f.
General
yalan söylemek lie f.
yalan söylemek tell a lie f.
yalan söylemek knock about f.
yalan söylemek tell lies f.
yalan söylemek prevaricate f.
yalan söylemek tell a fib f.
yalan söylemek fabricate f.
yalan söylemek fib f.
yalan söylemek deceive f.
yalan söylemek fable f.
yalan söylemek whid f.
yalan söylemek missay f.
yalan söylemek lige f.
yalan söylemek cram f.
yalan söylemek feign [obsolete] f.
yalan söylemek foist off f.
Phrasals
yalan söylemek round on f.
Colloquial
yalan söylemek hose f.
Idioms
yalan söylemek draw a long bow f.
yalan söylemek sell someone a bill of goods f.
yalan söylemek be economical with the truth f.
yalan söylemek sell a bill of goods f.
yalan söylemek spin (one) a yarn f.
Law
yalan söylemek leasing making [scotland] i.
Slang
yalan söylemek cack f.
yalan söylemek cap (rap slang) f.
yalan söylemek tell porkies [uk] f.
yalan söylemek shit f.

"yalan söylemek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çok yalan söylemek lie like a trooper f.
yeminliyken yalan söylemek lie under oath f.
külliyen yalan söylemek lie through one's teeth f.
ufak çapta bir yalan söylemek fudge f.
biri hakkında yalan söylemek lie about someone f.
kendine yalan söylemek lie to oneself f.
beyaz yalan söylemek tell a white lie f.
elde etmek içi yalan söylemek blag f.
aşırı yalan söylemek outlie f.
ufak çapta bir yalan söylemek snudge f.
beyaz yalan söylemek fib f.
Phrasals
(birine) yalan söylemek lie to (one) f.
Colloquial
birine bir şey hakkında yalan söylemek lie to someone about something f.
ismi hakkında yalan söylemek lie about one’s name f.
(birine) yalan söylemek shine (one) on f.
birine yalan söylemek fake on someone f.
beni yalan söylemek zorunda bırakma ask me no questions, (and) I'll tell you no lies expr.
beni yalan söylemek zorunda bırakma ask me no questions, I'll tell you no lies expr.
Idioms
adamın gözünün içine baka baka yalan söylemek lie through one's teeth f.
bir ayak üstünde bin yalan söylemek lie in one's throat f.
bir ayak üstünde bin yalan söylemek lie in one's teeth f.
birisine yalan söylemek feed something to someone f.
bariz yalan söylemek lie through one's teeth f.
bir ayak üstünde bin yalan söylemek lie through one's teeth f.
bir ayak üstünde bin yalan söylemek lie through one's throat f.
bariz bir yalan söylemek tell an outright lie f.
kuyruklu yalan söylemek tell an outright lie f.
kuyruklu yalan söylemek tell a tall tale f.
kuyruklu yalan söylemek lie through one's throat f.
kuyruklu yalan söylemek lie in one's teeth f.
kuyruklu yalan söylemek lie in one's throat f.
makine gibi yalan söylemek lie like a rug f.
kuyruklu yalan söylemek lie through one's teeth f.
utanmadan yalan söylemek lie like a rug f.
önemsiz beyaz bir yalan söylemek cross one's fingers f.
yüzsüzce yalan söylemek lie like a tombstone f.
utanmadan yalan söylemek lie like a tombstone f.
makine gibi yalan söylemek lie like a tombstone f.
külliyen yalan söylemek lie through teeth f.
adamın gözünün içine baka baka yalan söylemek lie through teeth f.
bariz yalan söylemek lie through teeth f.
bir ayak üstünde bin yalan söylemek lie through teeth f.
kuyruklu yalan söylemek lie through teeth f.
utanmadan yalan söylemek lie through teeth f.
yüzsüzce yalan söylemek lie through teeth f.
külliyen yalan söylemek lie through your teeth f.
adamın gözünün içine baka baka yalan söylemek lie through your teeth f.
bariz yalan söylemek lie through your teeth f.
bir ayak üstünde bin yalan söylemek lie through your teeth f.
kuyruklu yalan söylemek lie through your teeth f.
utanmadan yalan söylemek lie through your teeth f.
yüzsüzce yalan söylemek lie through your teeth f.
(küçük) masum bir yalan söylemek tell a (little) white lie f.
(küçük) beyaz bir yalan söylemek tell a (little) white lie f.
gözünün içine baka baka yalan söylemek lie through one's teeth f.
beni yalan söylemek zorunda bırakma ask me no questions I'll tell you no lies expr.
beni yalan söylemek zorunda bırakma ask no questions and hear no lies expr.
Speaking
sana yalan söylemek için bir nedenim mi var do I have any reason to lie to you expr.
yalan söylemek senin genlerinde var lying is in your genes expr.