yüksek bölge - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yüksek bölge



"yüksek bölge" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yüksek bölge high i.

"yüksek bölge" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kanada'nın toronto kenti güneybatısında yüksek teknoloji endüstrisinin yoğunlaştığı bölge canadian technology triangle i.
yüksek yer veya bölge high ground i.
Colloquial
bekar erkek oranı yüksek olan bölge menopolis i.
Marine
sıcaklığı yüksek bölge temperature-rise region i.
Physics
ay ve dünya gibi bir gökcisminin kabuğunda yüksek kütle yoğunluğuna ve yüksek yerçekimi ivmesine sahip bölge mascon i.
Astronomy
ay ve dünya gibi bir gökcisminin kabuğunda yüksek kütle yoğunluğuna ve yüksek yerçekimi ivmesine sahip bölge mass concentration i.
Botanic
tropik dağlarda orman sınırının biraz üstündeki yüksek rakımlarda yetişen bodur ağaçların bulunduğu bölge elfin forest i.
tropik dağlarda orman sınırının biraz üstündeki yüksek rakımlarda yetişen bodur ağaçların bulunduğu bölge elfin woodland i.
tropik dağlarda orman sınırının biraz üstündeki yüksek rakımlarda yetişen bodur ağaçların bulunduğu bölge krummholz i.
Social Sciences
işsizliğin yüksek olduğu bölge grey area [uk] i.
Geography
ingiltere'de yüksek derece endüstrileşmiş bir bölge black country i.
yüksek irtifalı bölge boland [south africa] i.
güney afrika'da yüksek rakımlı otlak bölge highveld i.
güney afrika'nın güneybatı kesiminde yüksek bir bölge renosterveld i.
yüksek dağlarda birikip sonradan buzula dönüşen tanecikli karın bulunduğu bir bölge old snow i.
Meteorology
yüksek çözünürlüklü sınırlı bölge modeli high resolution limited area model i.
yüksek yağışlı bölge high rainfall zone i.
yüksek yağışlı bölge high precipitation area i.