wine - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

wine

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"wine" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 20 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
wine i. şarap
wine i. şarap rengi
General
wine i. şarap
wine i. bade
wine i. mey
wine i. şarap rengi
wine i. sarhoş eden şey
wine i. çakırkeyif yapan şey
wine i. şarap kadehi
wine f. şarap sunmak
wine f. ağırlamak
wine f. şarap ikram etmek
wine f. şarap içmek
wine f. şarapla eğlendirmek
wine s. koyu kırmızı renkli
Colloquial
wine i. çok fazla şarap içerek sarhoş olma
Technical
wine i. şarap
Computer
wine i. windows uygulamalarını x86'lı bilgisayarlarda linux ve unix altında çalıştıran bir yazılım
Pharmaceutics
wine i. ilaç içeren fermente üzüm suyu
Gastronomy
wine i. mey

"wine" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 326 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
spanish wine i. ispanyol şarabı
italian wine i. italyan şarabı
french wine i. fransız şarabı
chilean wine i. şili şarabı
General
california wine i. kaliforniya şarabı
wine glass i. şarap kadehi
wine seller i. şarapçı
wine maker i. şarapçı
wine barrel i. şarap fıçısı
wine merchant i. şarap tüccarı
port wine i. porto şarabı
wine merchant i. şarapçı
wine bottle i. şarap şişesi
fortified wine i. alkolle kuvvetlendirilmiş şarap
wine cellar i. şarap mahzeni
wine bucket i. şarap soğutma kovası
wine making i. şarap yapımı
bordeaux (wine) i. bordo
wine steward i. şarapçı kahyası
table wine i. sofra şarabı
bread and wine i. aşai rabbani
rhine wine i. ren şarabı
wine maker i. şarap üreticisi
a kind of wine barrel i. fota
muscatel wine i. misket
wine cooler i. şarap soğutma kovası
wine addict i. şarapçı
wine sauce i. şarap sosu
wine vinegar i. şarap sirkesi
wine/dessert i. şarap/tatlı
rhenish wine i. ren şarabı
wine cask i. şarap fıçısı
wine trade i. şarap ticareti
wine types i. şarap türleri
wine glasses i. şarap kadehleri
wine and cheese i. şarap ve peynir
wine name i. şarap adı
wine type i. şarap türü
wine purchases i. şarap siparişleri
wine list id i. şarap listesi no
wine type id i. şarap türü no
wine bottles i. şarap şişeleri
grapes and wine i. üzümler ve şarap
wine distillery i. şarap fabrikası
wine distillery i. şarap damıtmaevi
wine and wine making i. şarap ve şarap yapımı
wine gourmet i. şarap gurmesi
wine experience i. şarap deneyimi
wine-glass i. ayaklı bardak
wine compartment i. içki dolabı
wine steward i. şarap garsonu
wine waiter i. şarap garsonu
wine room i. şarap mahzeni
wine museum i. şarap müzesi
wine production i. şarap üretimi
wine rack i. şarap rafı
wine rack i. şaraplık
jug wine i. sofra şarabı
jug wine i. testi şarabı
jug wine i. ucuz sofra şarabı
half glass of wine i. yarım kadeh şarap
wine spectator i. bir amerikan şarap dergisi
wine library i. şarap mahzeni
a glass of wine i. bir kadeh şarap
palm wine i. palmiye şarabı
wine sediment i. şarap tortusu
wine cork i. şarap mantarı
green wine i. yeşil şarap
the wine list i. şarap listesi
a thousand-dollar bottle of wine i. şişesi bin dolarlık şarap
summer wine i. yaz şarabı
wine heater i. şarap ısıtıcı
dry wine i. sek şarap
wine grape i. şaraplık üzüm
wine gums i. jöleli şeker
wine gums i. jöle şeker
vintage wine i. aynı yıl ve yerdeki üzümler kullanılarak üretilmiş şarap
wine lees i. şarap tortusu
resinated wine i. reçine şarabı
wine cellar i. şarap kavı
wine culture i. şarap kültürü
bread and wine i. ekmek ve şarap
cheap wine i. ucuz şarap
blended wine i. kupaj şarap
wine estate i. bağ evi
wine night i. şarap gecesi
glass of wine i. şarap bardağı
glass of wine i. şarap kadehi
prison wine i. hapishane şarabı
wine cellar i. kav odası
wine connoisseur i. şarap eksperi
a glass of wine i. bir kadeh şarap
wine tasting i. şarap tadımı
wine tasting i. şarap tadımı
wine tasting i. şarap tadımı
table wine i. alkol oranı %14'ten az olan şarap
tears of wine i. şarabın, kadehin kenarından aşağıya doğru bıraktığı iz
wine crate i. şarap sandığı
bubbly wine i. köpüklü şarap
wine [uk] i. (ingiliz üniversitelerinde) şarap servis edilen sosyal toplantı
wine press i. içinde üzümün ayakla basılarak suyunun çıkarıldığı tekne
wine press i. içinde üzümün pistonla ezilerek suyunun çıkarıldığı tekne
wine cradle i. şarapları eğik tutmak için kullanılan sepet
wine skin i. şarap tulumu
wine skin i. şarap taşımak için kullanılan deriden yapılma bir şişe
wine skin i. şarap taşımak için kullanılan deriden yapılma bir çanta
wine lover i. şarap tadımcısı
wine lover i. üzüm uzmanı
wine cooler i. şarap, meyve suyu, gazoz ve çeşitli baharatlar içeren bir içecek
wine biscuit i. şarapla birlikte servis edilen bir tür tatlı bisküvi
wine vault i. şarabın barda veya masalarda servis edildiği bir yer
wine vault i. taverna
wine taster i. tadım amacıyla şarabı koymak için kullanılan küçük tas
wine cellar i. şarap stoğu
wine vault i. şarap mahzeni
wine bag i. şarap tulumu
wine [dialect] i. su
wine taster i. şarap tadımcısı
wine taster i. şarap tadım uzmanı
solera wine i. solera şarabı
solera wine i. ispanyol solera sistemi ile olgunlaştırılan bir şarap
wine and dine somebody f. ağırlamak
wine and dine f. yedirip içirmek
start on a new bottle of wine f. yeni bir şişe şaraba başlamak
wine and dine f. yiyip içmek
wine and dine f. -e ziyafet vermek
seek refuge in wine f. kendini şaraba vurmak
drink wine f. şarap içmek
offer wine f. şarap ikram etmek
wine and dine f. ziyafet çekmek
wine and dine f. birini güzel bir yemekle eğlendirmek
wine coloured s. şarabi
wine-red s. şarap kırmızısı renkli
from grape to wine zf. üzümden şaraba
Phrasals
wine up f. çok şarap içmek
wine up f. şarapla kafayı çekmek
wine up f. şarapla kafayı bulmak
wine up f. şarapla sarhoş olmak
wine up f. çok şarap içirmek
wine up f. şarapla kafayı buldurmak
wine up f. şarapla sarhoş etmek
Phrases
this stain is wine expr. bu şarap lekesidir
this wine is not chilled expr. bu şarap soğutulmamış
this wine isn't chilled expr. bu şarap soğutulmamış
old friends and old wine are best expr. eski dostlar ve eski şarap en iyisidir
Proverb
there is truth in wine expr. alkol doğruyu söyletir
there is truth in wine expr. alkol insanın dilini çözer
there is truth in wine expr. insan içince/alkolün etkisiyle doğruları söyler
there is truth in wine expr. sarhoş bir zihin, ayık bir yürekle konuşur
you cannot put new wine in old bottles eski köye yeni adet olmaz
you can't put new wine into an old wineskin eski köye yeni adet olmaz
you can't put new wine into an old wineskin eski köye yeni adet getiremezsin
you can't put new wine in an old wineskin eski köye yeni adet olmaz
you can't put new wine in an old wineskin eski köye yeni adet getiremezsin
you can't put new wine in old wineskins eski köye yeni adet olmaz
you can't put new wine in old wineskins eski köye yeni adet getiremezsin
you can't put new wine into old wineskins eski köye yeni adet olmaz
you can't put new wine into old wineskins eski köye yeni adet getiremezsin
don't put new wine in old bottles eski köye yeni adet getirme
don't put new wine into old bottles eski köye yeni adet getirme
you can't put new wine in an old bottle eski köye yeni adet olmaz
you can't put new wine into an old bottle eski köye yeni adet olmaz
Colloquial
a couple bottles of wine i. birkaç şişe şarap
pop wine i. ucuz tatlı şarap
pop wine i. ucuz meyveli şarap
pop wine i. ucuz aromalı şarap
pop wine i. köpüklü şarap
pop wine i. köpüren şarap
wine snob i. şarap züppesi
wine, women, and song i. şarap, kadın ve müzik
wine, women, and song i. hedonist bir yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade (erkekler için)
wine, women, and song i. kadınlarla cinsel ilişkinin, alkol kullanımının ve eğlencenin özgürce yaşandığı yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade
wine, women, and song i. çapkınlığın/hovardalığın ön planda olduğu bir yaşam tarzını belirtmek için kullanılan ifade
age like wine f. şarap gibi yıllanmak
wine and dine f. yedirip içirmek
france is famous for its wine expr. fransa şaraplarıyla meşhurdur
Idioms
adam's wine i. abı hayat
adam's wine i. su
cask wine i. karton kutu içinde plastik bir torbada satılan şarap
cask wine i. kutu şarap
new wine in old bottles i. eski köye yeni adet
have drunk wine of ape f. aptallık yapacak kadar sarhoş olmak
wine and dine somebody f. yedirip içirmek
wine and dine somebody f. yiyip içirmek
good wine needs no bush expr. iyi mal kendisini belli eder
new wine in old wineskins expr. eski köye yeni adet
Speaking
they boozed on wine all evening expr. bütün akşam şarap içip kafayı buldular
the wine hit me wrong expr. şarap çarptı
have you decided on the wine? expr. şarap seçimini yaptınız mı?
Politics
implementation committee for aromatised wine-based drinks i. aromatize şarap bazlı içecekler uygulama komitesi
international organisation of vine and wine i. uluslararası bağcılık ve şarapçılık örgütü
Industry
wine-growing i. şarap yapımı sektörü
wine-growing i. şarap üretimi sektörü
wine-growing i. üzüm yetiştiriciliği ve şarap yapımı
Tourism
wine waiter i. bazı büyük restoranlarda görevi sadece şarap ve diğer içeceklerin servisini yapan garson
wine of the day i. günün şarabı
wine waiter i. şarap garsonu
wine bar i. yiyecek ve içecek sunan bar ya da küçük restoran
Technical
spirit of wine i. alkol
wine inhaler i. balon biçimli şarap bardağı
wine-bin i. şaraplık
wine-cooler i. şarap soğutucusu
wine glass i. şarap kadehi
wine gallon i. şarap galonu
wine-bin i. şarap konacağı
wine stone i. şarap fıçılarında biriken bir tür tortu
wine measure i. şarapların ve diğer alkollü içkilerin satıldığı ölçü birimi
Computer
wine barrels i. şarap fıçıları
Dyeing
wine-colored i. şarap kadar koyu kırmızı renkli
wine-coloured i. şarap kadar koyu kırmızı renkli
wine-colored s. şarap kırmızısı renkli
wine-colored s. koyu morumsu-kırmızı renkli
Medical
porto wine spot i. porto şarabı lekesi
Physiology
port wine stain i. porto şarabı lekesi
port wine stain i. genellikle morumsu doğum lekesi olarak görülen bir tür hemanjiom
port-wine stain i. porto şarabı lekesi
port-wine stain i. genellikle morumsu doğum lekesi olarak görülen bir tür hemanjiom
port-wine mark i. porto şarabı lekesi
port-wine mark i. genellikle morumsu doğum lekesi olarak görülen bir tür hemanjiom
Pharmaceutics
wine of opium i. afyon ruhu ile aynı etkiye sahip, şeri şarabı ile tatlandırılmış bir afyon çözeltisi
Food Engineering
aromatized wine i. aromatize şarap
fortified wine i. çerez şarap
fortified wine i. güçlendirilmiş şarap
sparkling wine i. köpüren şarap
wine yeast i. şarap mayası
wine maker i. şarap imalathanesi
wine maker i. şarap üretilen damıtma tesisi
wine-bottling i. şarabı fıçıdan şişelere aktarma işlemi
wine-maker's yeast i. şarap yapımında kullanılan bir maya
wine-maker's yeast i. şarap mayası
wine whey i. sütün şarapla koyulaştırılmasıyla elde edilen peynir altı suyu
wine box i. karton kutuda satılan şarap
low wine i. ilk damıtma sonrası elde edilen yaklaşık yüzde 20 oranında alkol içeren bir içki
Gastronomy
canary wine i. kanarya adalarında yapılan bir beyaz şarap
cape wine i. güney afrika şarabı
rape wine i. üzüm posasının son tortularından yapılan düşük kaliteli seyrek şarap
lager wine i. mahzende bir müddet bekletilmiş şarap
chateau wine i. fransa'nın bordeaux bölgesinde üretilen şarap
chateau wine i. şato şarabı
bordeaux wine i. bordo şarabı
burgundy wine i. burgonya şarabı
white wine i. beyaz şarap
white wine sauce i. beyaz şarap sosu
wine or liquer glass i. kadeh
red wine sauce i. kırmızı şarap sosu
red wine i. kırmızı şarap
sparkling wine i. köpüklü şarap
still wine i. köpüksüz şarap
table wine i. masa şarabı
muscatel wine i. misket şarabı
porto wine i. porto şarabı
rosé wine i. pembe şarap
port wine sauce i. porto şarabı sosu
rice wine i. pirinç şarabı
rosé wine i. roze şarabı
mulled wine i. sıcak şarap
hot wine i. sıcak şarap
bottled wine i. şişe şarap
wine sediments i. şarap tortusu
wine grape i. şarap üzümü
wine list i. şarap listesi
balloon wine i. şarap bardağı
wine glass i. şarap bardağı
wine bar i. şarap barı
ginger wine i. şarap ve baharlı bitkilerden yapılan 13 derece alkollü içki
american wine i. amerikan şarabı
apple wine i. elma şarabı
elderberry wine i. mürver şarabı
barley wine [uk] i. çok sert bir bira türü
varietal wine i. sepaj şarap
varietal wine i. tek bir üzüm çeşidinden yapılan şarap
birch wine i. huş ağacı özünden yapılan şarap
blush wine i. pembe şarap
may wine i. genellikle portakal veya ananas dilimleri içeren, yapışkan otu aromalı köpüksüz bir beyaz şarap
may wine i. şampanya ve bordo şarabı ile moselle şarabı veya ren şarabının karışımından oluşan, yapışkan otu aromalı bir kokteyl
mountain wine i. iyice olgunlaşmış üzümlerden yapılan, malaga mahsulü tatlı beyaz şarap
rhine wine i. ren şarabı gibi hafif ve sek olup başka bölgede üretilen şaraplara verilen ad
rhone wine i. fransa'nın ron nehri vadisi'nde üretilen çeşitli şaraplara verilen ad
generic wine i. bölgeye ait şarapların genel adını alan şarap
mushroom wine sauce i. mantar ve kırmızı şarap veya madeira şarabıyla yapılan bir kahverengi sos
dessert wine i. tatlıyla veya öğün aralarında servis edilen yüksek alkollü ve tatlı bir şarap
ice wine i. buz şarabı
ice wine i. buzlu şarap
pink wine i. roze şarap
pink wine i. pembe şarap
pink wine i. roze şarap
rose wine i. pembe şarap
rose wine i. roze şarap
fortified wine i. alkollü şarap
fortified wine i. brendi eklenmiş şarap
straw wine i. hasır şarabı
straw wine i. zengin aromalı bir şarap çeşidi
the wine list, please expr. şarap listesi lütfen
Chemistry
spirit of wine i. etanol
spirit of wine i. şarap ruhu
ethereal oil of wine i. şarap eterik yağı
heavy oil of wine i. şarap eterik yağı
wine acid i. tartarik asit
oil of wine i. eterik yağı
Botanic
wine palm i. hindistan ve malay yarımadalarına özgü balık kuyruklu yaprakları olan palmiye cinsi
new zealand wine berry (aristotelia serrata) i. yeni zelanda şarap böğürtleni
new zealand wine berry (aristotelia serrata) i. zarif, yaprak döken çalı
new zealand wine berry (aristotelia serrata) i. çekici yaprakları ve küçük kırmızı böğürtlenleri olan küçük bir ağaç
new zealand wine berry (aristotelia racemosa) i. yeni zelanda'ya özgü, olgunlaşınca siyaha dönen küçük kırmızı meyveleri olan, yaprak döken küçük bir şarap böğürtleni
wine apple i. sert, etli ve şarabımsı bir tada sahip büyük ve kırmızı bir elma çeşidi
wine palm i. afrika, hindistan ve malezya'ya özgü sert gövdeli ve palmiye şarabı ve şeker kaynağı olarak kullanılan bir öze sahip uzun bir palmiye
sops in wine i. (şarap aroması olarak kullanılan) yabani karanfil
sops in wine i. aroması yoğun kırmızı bir elma
sops of wine i. aroması yoğun kırmızı bir elma
Agriculture
vintage wine i. seçilmiş üzümlerle yapılıp yıllandırılan kaliteli şarap
wine grower i. şarap yapmak için üzüm asması yetiştiren kimse
wine grower i. şarap yapmak için üzüm yetiştiriciliği yapan kimse
wine-producing s. şarap imalathanesine ait
wine-producing s. şarap imalathanesiyle ilgili
Religious
altar wine i. komünyon sırasında verilen şarap
sacramental wine i. komünyon sırasında verilen şarap
Ottoman Turkish
wine shop i. hanut
Entomology
wine fly i. larvaları şarap, elma şarabı ve diğer fermente içkilerin içinde yaşayan, piophila cinsinden olan iki kanatlı küçük bir sinek
Slang
sack of wine i. dangalak
you sack of wine expr. seni dangalak herif
byow (bring your own wine) expr. kendi şarabını getir
byow (bring your own wine) expr. şarap satmayan ama müşterilerinin kendi şarabını getirmesine izin veren işletme
Modern Slang
aged like fine wine s. yıllanmış şarap gibi yaşlanmış/yıllanmış
aged like fine wine s. yaşlandıkça/yıllandıkça güzelleşmiş
aged like fine wine s. güzel yaşlanmış
aged like fine wine s. şarap gibi yaşlanmış/yıllanmış