ve değil

"ve değil" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ve değil	nand i.
Technical
2	Teknik	ve değil	not-both i.
3	Teknik	ve değil	not-and i.

"ve değil" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	izin verilen bagaj miktarında ağırlığın değil ebat ve sayının esas alındığı havayolu bagaj sistemi	piece concept i.
2	Genel	ve değil geçidi	nand gate i.
3	Genel	(dille olmayan) sözcüklerle değil mimik ve jestlerle gerçekleştirilen konuşma/iletişim şekli	non-verbal language i.
4	Genel	temel dürtüsü tanrı'yı değil, insanları ve dünyayı memnun etmek olan kimse	men-pleaser i.
5	Genel	kişinin akıl ve mantığına değil hislerine hitap ederek	ad hominem zf.
Phrases
6	İfadeler	başarı kararlılık ve çabayla elde edilir şans ya da umutla değil	success depends on your backbone, not your wishbone expr.
Colloquial
7	Konuşma Dili	siyah ve beyaz değil	not all black and white expr.
Idioms
8	Deyim	kendi iradesiyle değil başkasının emirleriyle suç işlediğini ve suçlu bulunmaması gerektiğini belirten savunma	superior orders i.
9	Deyim	hiçbir şey siyah ve beyaz değil	not all black and white expr.
10	Deyim	(ve) bu az buz (para) değil	(and) that ain't hay expr.
11	Deyim	(ve) bu az (para) değil	(and) that ain't hay expr.
Speaking
12	Konuşma	zaman ve zemin müsait değil	there is not space expr.
Trade/Economic
13	Ticaret/Ekonomi	borçların para ile değil de doğrudan işcilik ve istihsal gücü ile ödenmesi	debt bondage i.
14	Ticaret/Ekonomi	borçların para ile değil de doğrudan işcilik ve istihsal gücü ile ödenmesi	bonded labour i.
15	Ticaret/Ekonomi	borçların para ile değil de doğrudan işcilik ve istihsal gücü ile ödenmesi	bonded labor i.
16	Ticaret/Ekonomi	para ve kariyere değil işten aldıkları zevke önem veren grup	slower but better working people (slobbies) i.
Politics
17	Siyasal	barack obama'nın abd değil kenya doğumlu olduğunu iddia eden ve bu yüzden de abd başkanı olmayacağını savunan hareket	birtherism i.
18	Siyasal	mülkiyet ve kaynakların bireylere değil, topluluğun tümüne ait hale getirilmesi süreci	communalization i.
19	Siyasal	mülkiyet ve kaynakların bireylere değil, topluluğun tümüne ait olduğu komünler oluşturma	communalization i.
20	Siyasal	mülkiyet ve kaynakların bireylere değil, topluluğun tümüne ait hale getirilmesi süreci	communalisation i.
21	Siyasal	mülkiyet ve kaynakların bireylere değil, topluluğun tümüne ait olduğu komünler oluşturma	communalisation i.
Computer
22	Bilgisayar	ve değil elemanı	not-and element i.
23	Bilgisayar	ve değil işlemi	not-and operation i.
24	Bilgisayar	ve değil öğesi	not-and element i.
Philosophy
25	Felsefe	yalnızca insanların eylemlerinin değil, tarih ve doğa olaylarının da belirli amaçlarla belirlendiğini ve yönetilegeldiğini savunan doktrin	teleology i.
Slang
26	Argo	sormadım ve umrumda değil	don't care, didn't ask i.
Modern Slang
27	Modern Argo	iğrenç/külahıma anlat/sikimde değil gibi anlamlara gelen ve havada yapılan otuzbir çekme hareketi taklidi	air masturbation i.
28	Modern Argo	iğrenç/külahıma anlat/sikimde değil gibi anlamlara gelen ve otuzbir çekme hareketiyle beraber gözleri devirerek yapılan bir el hareketi	air jerk i.