uçağa - Türkçe İngilizce Sözlük

uçağa

"uçağa" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
uçağa aboard zf.
All of us climbed aboard quickly.
Hepimiz hemen uçağa bindik.

More Sentences

"uçağa" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 116 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tarife (tren/uçağa/vapur/otobüs ait) timetable i.
Could I have a bus timetable?
Bir otobüs tarifesi alabilir miyim?

More Sentences
yetişmek (trene/vapura/uçağa) catch f.
We ran fast to catch the train.
Trene yetişebilmek için hızla koştuk.

More Sentences
binmek (vapura/trene/otobüse/uçağa) board f.
We should be boarding the plane any minute now.
Şu andan itibaren uçağa biniyor olmalıyız.

More Sentences
uçağa binmek get on f.
I didn't get on the plane.
Ben uçağa binmedim.

More Sentences
uçağa yetişmek catch a flight f.
Tom plans to catch a flight back to Boston this evening.
Tom bu akşam Boston'a geri dönmek için uçağa yetişmeyi planlıyor.

More Sentences
uçağa binmek board the plane f.
She waved at me before she got on board the plane.
O, uçağa binmeden önce bana el salladı.

More Sentences
Technical
uçağa binme boarding i.
Every passenger is searched twice before boarding.
Her yolcu uçağa binmeden önce iki kez aranır.

More Sentences
Psychology
uçağa binme korkusu aviophobia i.
Tom suffers from aviophobia.
Tom uçağa binme korkusu çekiyor.

More Sentences
General
uçağa binme enplaning i.
uçağa binme emplaning i.
uçağa yükleme embarking i.
uçağa yükleme embarkment i.
uçağa bindirme embarking i.
uçağa bindirme embarkment i.
uçağa kaçak binen yolcu stowaway i.
uçağa binme eylemi veya süreci enplanement i.
binmek (otobüs/tren/uçağa) get on f.
uçağa binmek board a flight f.
uçağa bindirmek embark f.
uçağa yüklemek enplane f.
uçağa bindirmek enplane f.
tarttırmak (uçağa binmeden önce bagajı) weigh in f.
uçağa binmek emplane f.
uçağa yüklemek embark f.
uçağa binmek embark f.
uçağa ateş edip düşürmek shoot down f.
uçağa bindirmek emplane f.
uçağa yüklemek emplane f.
uçağa binmek için çıkış kapısına gitmek proceed to the gate for boarding f.
uçağa binmek imbark f.
uçağa yüklemek imbark f.
uçağa bindirmek imbark f.
uçağa yetişmek catch the plane f.
uçağa yetişmesi gerekmek have a plane to catch f.
uçağa binmek enplane f.
uçağa binmek get on the plane f.
(uçağa) perdövitesli iniş yaptırmak pancake f.
uçağa çarpmak prang f.
yüklenmiş (uçağa vb) embarked s.
uçağa binmiş enplaned s.
uçağa yüklenmiş embarked s.
uçağa bindirilmiş embarked s.
uçağa binmiş emplaned s.
uçağa binmeyi seven air-minded s.
Phrasals
gemiye/uçağa binmek get aboard f.
uçağa bomba yüklemek bomb up f.
Idioms
(gemiye, trene, uçağa birini veya bir şeyi) almak take aboard f.
trene, gemiye veya uçağa binmek get aboard something f.
Speaking
bir sonraki uçağa bineceğim I'll take the next plane expr.
hiç uçağa bindin mi/uçakta uçtun mu? have you ever flown in a plane? expr.
uçağa hoş geldiniz welcome on board expr.
Tourism
havayolu şirketlerinin kapasite fazlası satışı sebebiyle uçakta yer olmaması ve; bunun sonucu olarak bileti alınmış olan bazı yolcuların uçağa kabul edilmemesi dolayısıyla verilen tazminat denied boarding compensation i.
uçağa alınmama tazminatı denied boarding compensation i.
Technical
iki veya daha fazla verici istasyondan gemiye veya uçağa gelen radyo sinyalleri vasıtasıyla bir geminin veya uçağın konumunun belirlenmesi radio fix i.
bir uçağa yüklenen toplam ağırlık wing loading i.
çalışmayla ilgili uçağa yerleştirilen not placard i.
uçağa yerde yön verme steering i.
uçağa yapılan teknik yardım technical handling i.
uçağa yakıt alındıktan sonra uçağın kaldırabileceği yolcu ve kargo dahil yük miktarı payload i.
uçağa ışıkla kılavuzluk etmek beacon f.
Radio
planlı son yaklaşma hattına göre yanal konumunu gösterecek şekilde uçağa yönlendirilmiş radyofar localizer i.
uçağa iniş bilgisi sağlayan radyo dalgası localizer i.
Transportation
gemiye/uçağa yeniden binme reembarkation i.
gemiye/uçağa yeniden yükleme reembarkation i.
gemiye/uçağa yeniden bindirme reembarkation i.
gemiye/uçağa yeniden binme re-embarkation i.
gemiye/uçağa yeniden yükleme re-embarkation i.
gemiye/uçağa yeniden bindirme re-embarkation i.
(gemiye veya uçağa) yükleme embarquement i.
gemiye/uçağa yeniden binmek reembark f.
gemiye/uçağa yeniden yüklemek reembark f.
gemiye/uçağa yeniden bindirmek reembark f.
gemiye/uçağa yeniden binmek re-embark f.
gemiye/uçağa yeniden yüklemek re-embark f.
gemiye/uçağa yeniden bindirmek re-embark f.
Aeronautic
kuyruğun tamamının uçağa yön vermek için hareket ettirilebildiği kuyruk tipi all-flying tail i.
çalışmayla veya komponentle ilgili uçağa yerleştirilen not placard i.
havaalanında uçağa ayrılmış kalkış veya varış saati slot i.
kalkmak için bekleyen uçağa yoluna devam etmesi için verilen izin clearance i.
kaldırma kuvvetinin uçağa etki eden noktası centre of pressure i.
uçağa yanaştırılan körüklü yol gangway i.
uçağa veya başka bir araca binmeden önce kalan formalitelerin tamamlanması süreci check-in i.
uçağa göre meydan uzunluğu aeroplane reference field length i.
uçağa yüklenen özel yüklerin kaptana bildirildiği evrak notification to captain i.
uçağa biniş embarkation i.
uçağa yön verme aircraft vectoring i.
uçağa binerken yana alınan bagaj unchecked baggage i.
uçağa göre meydan uzunluğu aerodrome reference field length i.
yükleme için uçağa yaslanan taşınabilir yürüyüş yolu air bridge i.
vektörleri kullanarak uçağa yön verme vectoring i.
vektörleri kullanarak uçağa rota verme vectoring i.
uçağa takılan roket fırlatma parçası launch shoe i.
uçağa takılan roket fırlatma parçası launching shoe i.
uçuş sırasında tanker uçağından başka bir uçağa yakıt ikmali yapmaya yarayan uzun boş tüp boom i.
uçağa tam konum ve yönü hakkında bilgi veren radyo sinyalleri ağından oluşan bir navigasyon sistemi omnidirectional radio range i.
uçağa tam konum ve yönü hakkında bilgi veren radyo sinyalleri ağından oluşan bir navigasyon sistemi omnidirectional range i.
konumu değerlendirmeye ve uçağa kılavuzluk etmeye yardımcı olması için doğrudan uçaktan yapılan yüzey gözlemi contact i.
uçağa yakın taraf planeside i.
(uçağa uygulanan) uçuş öncesi muayene preflight i.
uçağa bindirmek enplane f.
uçağa yüklemek enplane f.
(pilot veya uçağa) telsiz iletişimle yol göstermek vector f.
(uçağa) iniş lupu yaptırmak ground-loop f.
(uçağa) gazlı pike yaptırmak power dive f.
kalkışa hazır uçağa ait flyaway s.
Marine
gemideki bir nokta ile uçağa dik olarak ölçülen üç referans düzlemi arasındaki uzaklığı offset i.
Psychology
uçağa binme korkusu fear of flying i.
uçağa binme korkusu aviatophobia i.
Military
bir tanker ve bir veya daha fazla yakıt alan uçağa verilen ad air refuelling element i.
iki veya daha fazla tankerin iki veya daha farklı tipteki uçağa aynı anda yakıt ikmali yaptığı koldur mixed air refuelling cell i.
uçağa rota verme aircraft vectoring i.
uçağa biniş kartı boarding card i.
uçağa monte edilmiş ikaz ve kontrol sistemi airborne warning and control system i.
uçağa yapılan bombalı terör saldırısı lockerbie i.
Slang
uçağa çarpmak clobber [dated] f.
(uçağa) kaza yaptırmak prang [us] f.