| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | trade with f. | alışveriş yapmak (bir yerden) |
| Genel | trade with f. | alışveriş etmek (birinden) |
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | trade union collaborating with employer i. | sarı sendika |
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | trade places with f. | yer değiştirmek |
| Öbek Fiiller | trade with (one) f. | (biriyle) takas yapmak |
| Öbek Fiiller | trade with (one) f. | (biriyle) değiş tokuş etmek |
| Öbek Fiiller | trade with (one) f. | (biriyle) iş yapmak |
| Öbek Fiiller | trade with (one) f. | (biriyle) ticaret yapmak |
| Idioms | ||
| Deyim | trade places with (someone) f. | (birinin) yerinde olmak |
| Deyim | trade insults with someone f. | birbirine karşılıklı hakaretler yağdırmak |
| Deyim | eat and drink with your friends but do not trade with them expr. | dostluk başka alışveriş başka |
