toplumsal cinsiyet

GeçmişCümleler

"toplumsal cinsiyet" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General

1	Genel	toplumsal cinsiyet	gender i.
This is precisely where the principle of gender solidarity should come into play. Toplumsal cinsiyet dayanışması ilkesi tam da bu noktada devreye girmelidir. More Sentences
Politics

2	Siyasal	toplumsal cinsiyet	gender i.
Only one manager has participated in gender training, and for half a day. Sadece bir yönetici toplumsal cinsiyet eğitimine katıldı, o da yarım günlüğüne. More Sentences
Social Sciences

3	Sosyal Bilimler	toplumsal cinsiyet	gender i.
That policy must also address gender and health issues which are vital in this debate. Bu politika, bu tartışmada hayati önem taşıyan toplumsal cinsiyet ve sağlık konularını da ele almalıdır. More Sentences

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Idioms

1	Deyim	toplumsal cinsiyet kimliklerini reddetme	gender bending i.
2	Deyim	toplumsal cinsiyet rollerine uymayan	gender-bending s.
3	Deyim	toplumsal cinsiyet rollerini büken	gender-bending s.
Politics

4	Siyasal	toplumsal cinsiyet politikası	gender mainstreaming i.
Social Sciences

5	Sosyal Bilimler	toplumsal cinsiyet kalıp yargıları	sex role stereotypes i.
6	Sosyal Bilimler	toplumsal cinsiyet perspektifinin anaakımlaştırılması	gender mainstreaming i.
7	Sosyal Bilimler	toplumsal cinsiyet sosyolojisi/cinsiyet sosyolojisi	gender sociology i.
8	Sosyal Bilimler	toplumsal cinsiyet eşitsizliği	social gender inequality i.
9	Sosyal Bilimler	cinsiyetin toplumsal bir sistem aracılığıyla erkek ve kadın şeklinde birbirine karşıt olarak konumlandırılan iki cinsiyet ile sınıflandırılması	gender binary i.
10	Sosyal Bilimler	toplumsal cinsiyet eşitliği	societal gender equality i.
11	Sosyal Bilimler	toplumsal cinsiyet körü	gender-blind s.
12	Sosyal Bilimler	toplumsal cinsiyet rollerini alaşağı eden	genderqueer s.
13	Sosyal Bilimler	toplumsal cinsiyet rollerini alaşağı eden	gender-queer s.
14	Sosyal Bilimler	(özellikle feminist teoride) geleneksel cinsiyet rolleri ve toplumsal rollerle kısıtlanmamış	liberated s.