İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | together with (someone or something) s. | (biriyle/bir şeyle) beraber |
Konuşma Dili | together with (someone or something) s. | (birine/bir şeye) ek olarak |
Konuşma Dili | together with (someone or something) s. | (biriyle/bir şeyle) birlikte |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | link together (with someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) bağı olmak |
Öbek Fiiller | link together (with someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) birbirine bağlı olmak |
Öbek Fiiller | link together (with someone or something) f. | (birine/bir şeye) bağlı olmak |
Öbek Fiiller | link together (with someone or something) f. | (birilerini/bir şeyleri) birbirine bağlamak |
Öbek Fiiller | link together (with someone or something) f. | (birilerini/bir şeyleri) bir araya getirip bağlamak |
Öbek Fiiller | link together (with someone or something) f. | (birileri/bir şeyler) arasında ilişki kurmak |
Öbek Fiiller | link together (with someone or something) f. | (birileri/bir şeyler) arasında bağlantı kurmak |
Öbek Fiiller | link together (with someone or something) f. | (birine/bir şeye) bağlamak |
Öbek Fiiller | link together (with someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) ilişkilendirmek |