İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Speaking | ||||
Konuşma | tell them expr. | anlat onlara | ||
Tell them who we are. Kim olduğumuzu anlat onlara. More Sentences |
||||
Konuşma | tell them expr. | onlara söyle | ||
What the newspapers will tell them is that Parliament delayed discussing it until it had talked about its own pay. Gazetelerin onlara söyleyeceği şey, Parlamento'nun kendi maaşları hakkında konuşana kadar bunu tartışmayı ertelediğidir. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | tell them where the dog died f. | birinin yanlışını sert bir şekilde düzeltmek |
Speaking | ||
Konuşma | I probably won't tell them the truth expr. | büyük ihtimalle onlara doğruyu söylemeyeceğim |
Konuşma | tell them what you know expr. | onlara bildiklerini söyle |
Konuşma | i won't tell them anything expr. | onlara hiçbir şey söylemeyeceğim |
Konuşma | tell him/her/them that I'm sorry expr. | özür dilediğimi söyleyin |
Konuşma | they need someone to tell them what to do expr. | onlara ne yapmaları gerektiğini söyleyecek birine ihtiyaçları var |
Konuşma | what did you tell them? expr. | onlara ne anlattın? |
Konuşma | tell them that i'm out expr. | (arayana/sorana/gelene) dışarıda olduğumu söyle |
Konuşma | I can't tell them apart expr. | (üçüzleri vb) onları ayırt edemiyorum |