| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | tedavi edilebilir | curable s. | ||
|
Love has been described as an affection curable by marriage. Aşk evlilik tarafından tedavi edilebilen bir sevgi olarak tanımlandı. More Sentences |
||||
| Genel | tedavi edilebilir | treatable s. | ||
|
Fortunately, the disease was highly treatable. Neyse ki hastalık yüksek oranda tedavi edilebilir durumdaydı. More Sentences |
||||
| Medical | ||||
| Medikal | tedavi edilebilir | treatable s. | ||
|
It's treatable. Tedavi edilebilir. More Sentences |
||||
| Medikal | tedavi edilebilir | curable s. | ||
|
Love has been described as an affection curable by marriage. Aşk, evlilikle tedavi edilebilen bir sevgi olarak tanımlanmıştır. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | tedavi edilebilir | remediable s. | ||
| Genel | tedavi edilebilir | medicinable s. | ||
| Genel | tedavi edilebilir | sanable [obsolete] s. | ||
| Genel | tedavi edilebilir | succorable s. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | ilaçla tedavi edilebilir | medicable s. |
| Genel | tedavi edilebilir bir şekilde | curably zf. |
| Medical | ||
| Medikal | ilaç kullanımıyla tedavi edilebilir | treatable through medication i. |
| Medikal | tedavi edilebilir hastalık | curable disease i. |
| Medikal | tedavi edilebilir rahatsızlık | treatable disorder i. |
| Medikal | tedavi edilebilir ve önlenebilir hastalık | treatable and preventable disease i. |
| Medikal | radyasyonla tedavi edilebilir | radiocurable s. |
| Medikal | ışınımla tedavi edilebilir | radiocurable s. |
