Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | tapınak | temple i. | ||
The gates of the Temple of Janus have been unlocked, if not yet opened. Janus Tapınağı'nın kapıları henüz açılmamış olsa da açıldı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | tapınak | shrine i. | ||
There is a shrine atop the mountain. Dağın tepesinde bir tapınak vardır. More Sentences |
||||
Textile | ||||
Tekstil | tapınak | temple i. | ||
Wat was built in the 12th century by King Suryavarman II as a state temple and capital city. Wat 12. yüzyılda Kral Suryavarman II tarafından bir devlet tapınağı ve başşehir olarak inşa edildi. More Sentences |
||||
Archaeology | ||||
Arkeoloji | tapınak | temple i. | ||
Although a temple would be nice. Yine de bir tapınak iyi olurdu. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | tapınak | place of worship i. | ||
Genel | tapınak | fane i. | ||
Genel | tapınak | tabernacle i. | ||
Genel | tapınak | chapel i. | ||
Genel | tapınak | sanctuary i. | ||
Genel | tapınak | tabernacle i. | ||
Genel | tapınak | sanctorium i. | ||
Genel | tapınak | phane [obsolete] i. | ||
Genel | tapınak | seintuary i. | ||
Genel | tapınak | sekos i. | ||
History | ||||
Tarih | tapınak | fanum i. | ||
Religious | ||||
Dini | tapınak | halidom [obsolete] i. | ||
Dini | tapınak | hallidome [obsolete] i. | ||
Dini | tapınak | delubrum i. | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | tapınak | grith i. | ||
Eski Kullanım | tapınak | sentry i. | ||