tanışmak - Türkçe İngilizce Sözlük

tanışmak

"tanışmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
tanışmak meet f.
They met online and married several months later.
İnternette tanışıp birkaç ay sonra da evlenmişler.

More Sentences
General
tanışmak become acquainted with f.
It is a great honor to become acquainted with her.
Onunla tanışmış olmak büyük bir onur.

More Sentences
tanışmak meet f.
They met online and married several months later.
İnternette tanışıp birkaç ay sonra da evlenmişler.

More Sentences
tanışmak make acquainted with f.
tanışmak make acquaintance f.
tanışmak take acquaintance of f.

"tanışmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ile tanışmak be acquainted with f.
He is acquainted with the mayor.
Belediye başkanı ile tanışıklığı var.

More Sentences
yeni insanlarla tanışmak meet new people f.
Meet new people, play with your friends, visit their homes, and check out their movies.
Yeni insanlarla tanışın, arkadaşlarınızla oynayın, evlerini ziyaret edin ve filmlerine göz atın.

More Sentences
biriyle tanışmak make someone's acquaintance f.
tatilde tanışmak meet someone on holiday f.
yeniden tanışmak get reacquainted f.
trende tanışmak meet on the train f.
birleşik devletler başkanıyla tanışmak meet the president of the united states f.
yeni insanlarla tanışmak meet with new people f.
yeni kültürlerle tanışmak meet new cultures f.
yeni kişilerle tanışmak meet new people f.
beklenmedik şekilde absürt ve talihsiz şartlarda tanışmak meet cute f.
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) tesadüfen tanışmak fall in with (someone or something) f.
Colloquial
tanışmak/konuşmak ister misin? ctc (care to chat) expr.
Idioms
şahsen tanışmak meet somebody in the flesh f.
şahsen tanışmak see somebody in the flesh f.
(biriyle) selamlaşma düzeyinde tanışmak be on nodding terms (with someone) f.
(biriyle) aşinalık düzeyinde tanışmak be on nodding terms (with someone) f.
biriyle selamlaşma düzeyinde tanışmak be on nodding terms with somebody f.
biriyle aşinalık düzeyinde tanışmak be on nodding terms with somebody f.
biriyle tanışmak make the acquaintance of somebody f.
biriyle tanışmak make somebody’s acquaintance f.
(biriyle) selamlaşma düzeyinde tanışmak be on speaking terms (with somebody) f.
(tesadüfen) tanışmak get a line f.
Speaking
seninle tanışmak isterim I would like to meet you expr.
seninle tanışmak istiyorum I would like to meet you expr.
seninle tanışmak istiyorum I want to get acquainted with you expr.
seninle tanışmak istiyorum I want to know you expr.
sizinle tanışmak güzel it's good to meet you expr.
sizinle tanışmak güzeldi it was good to meet you expr.
seninle tanışmak güzeldi it was nice to meet you expr.
sizinle tanışmak bir zevk it's a pleasure to meet you expr.
sizinle tanışmak bir şerefti it's an honor to meet you expr.
sizinle tanışmak bir şerefti I'm honored to meet expr.
onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum I can't wait to meet him expr.
onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum I can't wait to meet her expr.
sizinle tanışmak büyük zevk what a pleasure to meet you expr.
sizinle tanışmak bir zevkti it was a pleasure to meet you expr.
seninle gerçekten tanışmak istiyorum I really want to meet you expr.
sizinle gerçekten tanışmak istiyorum I really want to meet you expr.
Chat Usage
görüşmek/tanışmak isterim wltm (would like to meet) expr.
Football
mağlubiyetle tanışmak taste defeat f.