tahriş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tahriş



"tahriş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
tahriş irritation i.
General
tahriş thorn i.
Medical
tahriş scratchiness i.

"tahriş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 99 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
tahriş etmek irritate i.
General
tahriş edici şey irritant i.
tahriş edici madde irritant i.
tahriş etme irritation i.
tahriş etme irritancy i.
sürtünme ile oluşan tahriş chafe i.
ciltte sürtünme nedeniyle meydana gelen tahriş chafing i.
tahriş edici madde gas i.
kronik tahriş kaynaklı yara gaw [scotland] i.
tahriş önleyici madde protective i.
tahriş olmak be/get irritated f.
tahriş etmek rasp f.
sürterek tahriş etmek chafe f.
ovarak tahriş etmek chafe f.
tahriş etmek chafe f.
tahriş etmek jangle f.
sürterek tahriş etmek chide f.
tahriş etmek rub f.
tahriş yaratmak cut f.
tahriş edici irritating s.
tahriş olan irritable s.
tahriş edici olmayan nonirritating s.
tahriş edici olmayan nonirritant s.
tahriş edici (madde) irritant s.
tahriş edici olmayan non-irritant s.
tahriş edici olmayan non-irritating s.
tahriş olmuş chafed s.
Tahriş olmuş irritated s.
tahriş olmamış ungalled s.
tahriş edecek şekilde sürten galling [obsolete] s.
tahriş edici irritatory s.
tahriş edici fretful [obsolete] s.
Phrasals
(bir şeyden) kolayca tahriş olan susceptible to (something) s.
Colloquial
(bir şeyden) kolay tahriş olmayan unsusceptible to (something) s.
Idioms
tahriş olmuş eller dishpan hands i.
Technical
tahriş edici madde corrosive material i.
tahriş edici irritant s.
tahriş edici harmful s.
Medical
karşı tahriş edici ve diüretik madde olan kantaridin yanlış kullanımından oluşan toksik durum cantharidism i.
tahriş yapmayan madde nonirritant i.
deri üzerinde yakılarak uygulandığı zaman tahriş olan bölgeyi iyileştiren bir çeşit ham pamuk moxa i.
ince bağırsakta tahriş enteritis i.
ince bağırsağın alt kısmının tahriş olması ileocolitis i.
karşı tahriş edici ilaç/madde counterirritant i.
sindirim sistemindeki kırmızı renkte tahriş olmuş doku kümesi gralunoma i.
sindirim sisteminde tahriş olmuş kırmızı renkte doku kümesi granulomatous colitis i.
solunum yollarının tahriş olması respiratory irritation i.
tahriş olmuş ve enfekte olmuş safra kanalları cholangitis i.
tahriş edici (ajanlar) irritants i.
tahriş olmuş cilt irritated skin i.
çok düşük dozda tahriş edici maddeye karşı verilen alerjik tepki hyperreactivity i.
toz siyah hardal ve kauçuk karışımının bir kumaş üzerine yayılmasıyla hazırlanan tahriş edici ve rubefiyan bir alçı mustard paper i.
karşı tahriş edici counter irritant i.
karşı tahriş edici uygulama counter irritation i.
karşı tahriş edicilik counterirritation i.
tahriş edici ilaç irritant i.
(madde) tahriş giderici olarak etkili olmak draw f.
tahriş etmek draw f.
karşı tahriş oluşturmak counterirritate f.
tahriş etmeyen bland s.
tahriş edici irritant s.
karşı tahriş edici özelliğe sahip counterirritant s.
karşı tahriş ediciler içeren counterirritant s.
tahriş sonucu oluşan irritative s.
Physiology
tahriş olmaya aşırı eğilimli olan hyperirritable s.
Pathology
çok tahriş olmuş raw s.
Dermatology
şiddetli rüzgara uzun süre maruz kalma nedeniyle ciltte oluşan tahriş ve kızarıklık windburn i.
tahriş edici madde veya alerjene doğrudan temas sonucu ciltte yangı contact dermatitis i.
Optics
gözü tahriş eden ve kırpıştırmaya yol açan şey eyewinker i.
Veterinary
eyer yüzünden atın derisinde meydana gelen tahriş saddle sore i.
(atlarda) eyerin cildi tahriş etmesiyle gelişen iltihaplı nasır rahatsızlığı sitfast i.
(atlarda) eyerin cildi tahriş etmesiyle gelişen iltihaplı nasır rahatsızlığı setfast i.
eyer tahriş etmiş saddlesore s.
Chemistry
kırmızı biberden elde edilen, ağrı kesicilerde ve biber gazı spreylerinde kullanılan tahriş edici madde capsaicin i.
tahriş edici madde chemical irritant i.
tahriş edici kimyasal chemical irritant i.
organik sentezde kullanılan renksiz tahriş edici keskin kokulu sıvı bir aldehit allyl aldehyde i.
organik sentezde kullanılan renksiz tahriş edici keskin kokulu sıvı bir aldehit acrolein i.
tahriş edici etmen irritant agent i.
yatıştırıcı yapımında kullanılan, tahriş edici beyaz bir kristalli dikarboksilik asit propanedioic acid i.
uyku hapı ve yapay hormon üretiminde kullanılan tahriş edici renksiz bir gaz hydrogen bromide i.
tahriş edici irritant s.
Botanic
mezeryon gibi daphne cinsi çalıların vezikatuvar ve tahriş edici olarak kullanılan kurutulmuş kabuğu mezereon i.
mezeryon gibi daphne cinsi çalıların vezikatuvar ve tahriş edici olarak kullanılan kurutulmuş kabuğu mezereum i.
kötü kokusu ve tahriş edici özelliği olan parmaksı yapraklı bir karacaotu helleborus foetidus i.
kötü kokusu ve tahriş edici özelliği olan parmaksı yapraklı bir karacaotu bear's foot i.
kötü kokusu ve tahriş edici özelliği olan parmaksı yapraklı bir karacaotu setterwort i.
kötü kokusu ve tahriş edici özelliği olan parmaksı yapraklı bir karacaotu stinking hellebore i.
kötü kokusu ve tahriş edici özelliği olan parmaksı yapraklı bir karacaotu bear's-foot i.
Military
tahriş edici gaz irritant gas i.
tahriş edici kimya maddesi irritant agent i.
tahriş edici kimyasal madde irritant agent i.
tahriş edici gaz yoğunluğu irritant concentration i.
tahriş edici duman irritant smoke i.
tahriş edici gaz mumu irritant gas candle i.
tahriş edici gaz yoğunluğu irritating concentration i.
tahriş edici gaz mumu irritant candle i.
tahriş edici sis irritant smoke i.
Slang
marihuanadan/esrardan alınan tahriş edici nefes harsh toke i.