taştan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

taştan



"taştan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
taştan stone s.

"taştan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç

Türkçe İngilizce
General
levha (taştan) tablet i.
kumlu taştan kap stoneware i.
tek parça taştan yapılmış abide monolith i.
taştan duvar wall of stone i.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi long beard i.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi bellarmine i.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi longbeard i.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi graybeard i.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi greybeard i.
bir tür açık kahve renkli sırlanmamış kumlu taştan kap caneware i.
taştan veya etrafındaki doğal malzemeden kesilerek çıkarılan değerli taş matrix i.
bir veya daha fazla sayıdaki sivri uçlu oval taştan meydana gelen yüzük seti marquise i.
(orta doğu'da) ev veya dükkan gibi yapıların duvarlarına taştan inşa edilen geniş oturma sırası mastaba i.
taştan top atışı için kullanılan eski bir tür havan bombard i.
yarı saydam taştan yapılan ve misket olarak kullanılan küçük top moonie i.
yarı saydam taştan yapılan ve misket olarak kullanılan küçük top moony i.
üç adet süs veya taştan oluşan sallantılı küpe girandole i.
taştan yapılmış büyük içki şişesi grey-hen i.
aynı üç taştan oluşan set pong i.
çin dominosunda kullanımı opsiyonel olan sekiz taştan her biri season i.
başını taştan taşa vurmak knock one's head against the wall f.
ekmeğini taştan çıkarmak make a living the hard way f.
(tavla) bir noktadaki iki taştan birini kırmak break f.
tek parça taştan yapılmış monolithic s.
taştan yapılmış stony s.
taştan yapılmış stone s.
taştan yapılmış stane [dialect] s.
Proverb
ekmeğini taştan çıkarır all is grist that comes to his mill
ekmeğini taştan çıkarmak all is grist that comes to the mill
ekmeğini taştan çıkarmak all is grist that comes to the mill
Idioms
başını taştan taşa vurmak cry over spilt milk f.
taştan kan çıkarmak get blood out of a stone f.
ekmeğini taştan çıkarmak earn (one's) crust f.
taştan kan çıkarmak gibi bir şey blood out of a stone expr.
taştan kan çıkarmak gibi like getting blood out of a stone expr.
Technical
özellikle yontma taş devri'nin başında kullanılan taştan yapılmış kesme veya doğrama aleti handaxe i.
değerli mücevherin altına yerleştirilmiş değersiz taştan oluşan iki parçalı taklit mücevher doublet i.
maden çatısını desteklemekte kullanılan ahşap veya taştan bir sütun cog [uk] i.
maden çatısını desteklemekte kullanılan ahşap veya taştan bir direk cog [uk] i.
Architecture
kutsal su kabı olarak kullanılan taştan maşrapa holy-water stoup i.
taştan yapılmış saçak hoodmold i.
taştan yapılmış saçak hoodmould i.
Construction
kesme taştan yapılmış duvar ashlar i.
kesme taştan yapılmış duvar ashler i.
tuğla veya taştan yapılmış köy evi brownstone i.
moloz taştan duvarcılık rubble i.
(moloz taştan yapılmış) tavan desteği pack i.
ayakları taştan yapılmış ahşap köprü sangar i.
tek parça taştan monolithic s.
yekpare taştan monolithic s.
taştan inşa edilmiş masonried s.
Mining
taş ocağından çıkarılan taştan ufalanan küçük parça quarrying i.
Agriculture
değirmende kullanılan iki küçük yuvarlak taştan her biri quernstone i.
History
üzerinde ahşap veya taştan dış kaleye sahip kazıklı çit ile çevrili tepesi düzlenmiş toprak yığını motte-and-bailey i.
Archaeology
üç taştan oluşan anıt trilithon i.
taştan yapılmış mezarlar stone-built tombs i.
taştan yapılmış balta hand ax i.
sert taştan yapılan kesici bir alet flake knife i.
taştan yapılmış bir gerecin el değmemiş hali preform i.
(taştan yapılmış kesici alet) kesici kenarı boyunca iki taraftan vurularak pul pul ayrılmış bifacial s.
Religious
polinezya'da tanrının ahşap veya taştan yapılmış putu tiki i.
Geology
isviçre'de bulunan genellikle tek bir taştan şapkaya sahip yüksek toprak sütun veya piramitler earth pillars i.