Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
suçlamak
"suçlamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 94 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
suçlamak
blame
f.
2
Yaygın Kullanım
suçlamak
charge
f.
3
Yaygın Kullanım
suçlamak
accuse
f.
General
4
Genel
suçlamak
put the blame on somebody
f.
5
Genel
suçlamak
fault
f.
6
Genel
suçlamak
charge somebody with something
f.
7
Genel
suçlamak
incriminate
f.
8
Genel
suçlamak
denounce
f.
9
Genel
suçlamak
censure
f.
10
Genel
suçlamak
put in the dock
f.
11
Genel
suçlamak
reprehend
f.
12
Genel
suçlamak
inculpate
f.
13
Genel
suçlamak
discommend
f.
14
Genel
suçlamak
impeach
f.
15
Genel
suçlamak
excoriate
f.
16
Genel
suçlamak
task
f.
17
Genel
suçlamak
condemn
f.
18
Genel
suçlamak
arraign
f.
19
Genel
suçlamak
tax
f.
20
Genel
suçlamak
criminate
f.
21
Genel
suçlamak
charge with
f.
22
Genel
suçlamak
put the blame on
f.
23
Genel
suçlamak
charge somebody
f.
24
Genel
suçlamak
accuse
f.
25
Genel
suçlamak
indict
f.
26
Genel
suçlamak
reproach
f.
27
Genel
suçlamak
impute
f.
28
Genel
suçlamak
bring an accusation against somebody
f.
29
Genel
suçlamak
plead
f.
30
Genel
suçlamak
point the finger at
f.
31
Genel
suçlamak
accuse of
f.
32
Genel
suçlamak
accriminate
f.
33
Genel
suçlamak
reform [obsolete]
f.
34
Genel
suçlamak
note [obsolete]
f.
35
Genel
suçlamak
thank
f.
36
Genel
suçlamak
threap [scottish]
f.
37
Genel
suçlamak
trounce [scottish]
f.
38
Genel
suçlamak
appeach [obsolete]
f.
39
Genel
suçlamak
attach [obsolete]
f.
40
Genel
suçlamak
attask [obsolete]
f.
41
Genel
suçlamak
empugn [obsolete]
f.
42
Genel
suçlamak
wyte
f.
43
Genel
suçlamak
object [obsolete]
f.
44
Genel
suçlamak
denunciate
f.
45
Genel
suçlamak
detest [obsolete]
f.
46
Genel
suçlamak
imply
f.
47
Genel
suçlamak
improve [obsolete]
f.
48
Genel
suçlamak
insimulate [obsolete]
f.
49
Genel
suçlamak
dite [obsolete]
f.
50
Genel
suçlamak
inculp
f.
51
Genel
suçlamak
inculpate
f.
52
Genel
suçlamak
peach [obsolete]
f.
53
Genel
suçlamak
control [obsolete]
f.
54
Genel
suçlamak
flay
f.
55
Genel
suçlamak
slash at
f.
56
Genel
suçlamak
spot [obsolete]
f.
Phrasals
57
Öbek Fiiller
suçlamak
cry out against
f.
58
Öbek Fiiller
suçlamak
charge against
f.
59
Öbek Fiiller
suçlamak
shake up [obsolete]
f.
Colloquial
60
Konuşma Dili
suçlamak
stick
f.
Idioms
61
Deyim
suçlamak
point the bone at (someone or something)
f.
62
Deyim
suçlamak
land upon
f.
63
Deyim
suçlamak
land on
f.
64
Deyim
suçlamak
bring a charge against
f.
65
Deyim
suçlamak
lay a charge
f.
66
Deyim
suçlamak
call to account
f.
67
Deyim
suçlamak
lay at door
f.
68
Deyim
suçlamak
point the finger
f.
69
Deyim
suçlamak
cry harrow
f.
70
Deyim
suçlamak
cry haro
f.
Trade/Economic
71
Ticaret/Ekonomi
suçlamak
accuse
f.
Law
72
Hukuk
suçlamak
accriminate
f.
73
Hukuk
suçlamak
present
f.
74
Hukuk
suçlamak
blame
f.
75
Hukuk
suçlamak
adjudge
f.
76
Hukuk
suçlamak
delate
f.
77
Hukuk
suçlamak
rectare
f.
78
Hukuk
suçlamak
retare
f.
79
Hukuk
suçlamak
criminate
f.
80
Hukuk
suçlamak
impeach
f.
81
Hukuk
suçlamak
complain
f.
82
Hukuk
suçlamak
charge with a crime
f.
83
Hukuk
suçlamak
accuse
f.
84
Hukuk
suçlamak
emplead
f.
85
Hukuk
suçlamak
endict
f.
86
Hukuk
suçlamak
infect
f.
Politics
87
Siyasal
suçlamak
charge
f.
Archaic
88
Eski Kullanım
suçlamak
article
f.
89
Eski Kullanım
suçlamak
endict
f.
90
Eski Kullanım
suçlamak
burden
f.
91
Eski Kullanım
suçlamak
implead
f.
92
Eski Kullanım
suçlamak
impose
f.
93
Eski Kullanım
suçlamak
shend
f.
Slang
94
Argo
suçlamak
drop the bucket on [australia]
f.
"suçlamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 157 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ağır biçimde suçlamak
chastise
f.
2
Genel
açıkca suçlamak
denounce
f.
3
Genel
birbirini suçlamak
recriminate
f.
4
Genel
birisini suçlamak
blame on
f.
5
Genel
suçlamak (birbirini)
recriminate
f.
6
Genel
ile suçlamak
indict for
f.
7
Genel
büyük bir devlet memurunu görevindeki kusurdan dolayı yüce divanda suçlamak
impeach
f.
8
Genel
yalancılıkla suçlamak
give the lie to
f.
9
Genel
alenen suçlamak
denounce
f.
10
Genel
-i suçlamak
point the finger at
f.
11
Genel
birini suçlamak
accuse someone (of)
f.
12
Genel
yanlış kişiyi suçlamak
bark up the wrong tree
f.
13
Genel
(bir şeyle) suçlamak
charge with
f.
14
Genel
inekleri suçlamak
blame the cows
f.
15
Genel
haksız yere suçlamak
accuse wrongly
f.
16
Genel
haksız yere suçlamak
accuse someone unjustly
f.
17
Genel
haksız yere suçlamak
accuse someone falsely
f.
18
Genel
birini birşey için suçlamak
fault someone for something
f.
19
Genel
birinin ölümünden birini suçlamak
blame someone for one’s death
f.
20
Genel
birbirini suçlamak
accuse each other
f.
21
Genel
birbirlerini suçlamak
accuse each other
f.
22
Genel
birini hırsızlıkla suçlamak
accuse someone of stealing
f.
23
Genel
birini uluslararası suçlu olmakla suçlamak
accuse someone of being an international criminal
f.
24
Genel
birini bir şey ile suçlamak
accuse someone of something
f.
25
Genel
olanlardan dolayı birini suçlamak
blame someone for what happened
f.
26
Genel
birbirlerini suçlamak
blame each other
f.
27
Genel
bir kimseyi anarşist olmakla suçlamak
red-bait
f.
28
Genel
(bir kimseyi) serserilikle suçlamak
berascal
f.
29
Genel
alenen suçlamak
excoriate
f.
30
Genel
(bir kimseyi) suçlamak
wray [obsolete]
f.
31
Genel
açıkça suçlamak
denunciate
f.
32
Genel
istenmeyen netice yüzünden suçlamak
incriminate
f.
33
Genel
kamu önünde suçlamak
post
f.
34
Genel
kabalıkla suçlamak
scab
f.
35
Genel
(sorumlu kişiyi) peşinen suçlamak
preaccuse
f.
36
Genel
(inceleme öncesi) suçlamak
precondemn
f.
37
Genel
birisini toplum içinde açıkça suçlamak
denounce somebody
f.
Phrasals
38
Öbek Fiiller
olmakla/yapmakla suçlamak
condemn (someone or something) as (something)
f.
39
Öbek Fiiller
olmakla/yapmakla suçlamak
condemn someone as something
f.
40
Öbek Fiiller
açıkça/alenen olmakla suçlamak/itham etmek
denounce (one) as (something)
f.
41
Öbek Fiiller
açıkça/alenen olmakla suçlamak/itham etmek
denounce someone as something
f.
42
Öbek Fiiller
(birini bir şey için) suçlamak
cite (one) for (something)
f.
43
Öbek Fiiller
(birini ya da bir şeyi bir şeyle) suçlamak
condemn (someone or something) as (something)
f.
44
Öbek Fiiller
(birini ya da bir şeyi bir şey olmakla) suçlamak
condemn (someone or something) as (something)
f.
45
Öbek Fiiller
(birini ya da bir şeyi bir şeyle) suçlamak
condemn (someone or something) for (something)
f.
46
Öbek Fiiller
(birini ya da bir şeyi bir şey olmakla) suçlamak
condemn (someone or something) for (something)
f.
47
Öbek Fiiller
birini bir şeyle suçlamak
condemn someone as something
f.
48
Öbek Fiiller
birini bir şey olmakla suçlamak
condemn someone as something
f.
49
Öbek Fiiller
birini bir şey yüzünden suçlamak
condemn someone for something
f.
50
Öbek Fiiller
birini bir şeyle suçlamak
condemn someone for something
f.
51
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmakla suçlamak
condemn someone for something
f.
52
Öbek Fiiller
(bir şey için birini) suçlamak
chalk up
f.
53
Öbek Fiiller
(bir şey için birini) suçlamak
chalk something up
f.
54
Öbek Fiiller
birini bir şeyi yapmakla suçlamak
accuse somebody of doing something
f.
55
Öbek Fiiller
birisini bir şey için suçlamak
blame someone for something
f.
56
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmakla suçlamak
accuse somebody of doing something
f.
57
Öbek Fiiller
ile suçlamak
impeach someone for something
f.
58
Öbek Fiiller
(birini suçlamak amacıyla) evine/odasına/valizine vb. (uyuşturucu/yasa dışı materyal) yerleştirmek
plant something on someone
f.
59
Öbek Fiiller
-den dolayı eleştirmek/suçlamak
denounce someone for something
f.
60
Öbek Fiiller
(bir şey) için (birini ya da kendini) suçlamak
curse (someone or oneself) for (something)
f.
61
Öbek Fiiller
birini bir şeyle suçlamak
denounce someone as something
f.
62
Öbek Fiiller
(birin/bir şey yaptığı bir şeyden dolayı) suçlamak
reproach (someone or something) for (doing) (something)
f.
63
Öbek Fiiller
birini bir şey için suçlamak
reproach someone for something
f.
64
Öbek Fiiller
(birin/bir şey yaptığı bir şeyden dolayı) suçlamak
reprove (someone or something) for (doing) (something)
f.
65
Öbek Fiiller
birini bir şey için suçlamak
reprove someone for something
f.
66
Öbek Fiiller
(birini bir şeyle) suçlamak
tax (one) with (something)
f.
67
Öbek Fiiller
ile suçlamak
tax with
f.
68
Öbek Fiiller
(birini bir şeyle) suçlamak
accuse (one) of (something)
f.
69
Öbek Fiiller
birini bir şeyle suçlamak
assign something to someone
f.
70
Öbek Fiiller
'-i (bir şeyle) suçlamak
assign (something) to
f.
71
Öbek Fiiller
(bir şey) için suçlamak
blame for (something)
f.
72
Öbek Fiiller
bir şey için birini suçlamak
blame something on someone
f.
73
Öbek Fiiller
(birini) suçlamak
blame on (someone)
f.
74
Öbek Fiiller
birini (bir şey için) suçlamak
censure someone (for something)
f.
75
Öbek Fiiller
(birini bir şey için) suçlamak
censure (one) for (something)
f.
76
Öbek Fiiller
(birini bir şeyle) suçlamak
charge (one) with (something)
f.
77
Öbek Fiiller
birini bir şeyle suçlamak
charge someone with something
f.
78
Öbek Fiiller
için suçlamak
cite for
f.
79
Öbek Fiiller
olmakla suçlamak
condemn as
f.
80
Öbek Fiiller
yüzünden suçlamak
condemn for
f.
81
Öbek Fiiller
ile suçlamak
condemn for
f.
82
Öbek Fiiller
(birini) açıkça (bir şey) için suçlamak
denounce (one) for (something)
f.
83
Öbek Fiiller
(birini) açıkça (bir şeyle) suçlamak
denounce (one) for (something)
f.
84
Öbek Fiiller
(birini bir şeyden) dolayı suçlamak/ihbar etmek
denounce (one) for (something)
f.
85
Öbek Fiiller
olmakla suçlamak/itham etmek
denounce as
f.
86
Öbek Fiiller
ile suçlamak
denounce as
f.
87
Öbek Fiiller
için suçlamak
denounce for
f.
88
Öbek Fiiller
ile suçlamak
denounce for
f.
89
Öbek Fiiller
-den dolayı suçlamak/ihbar etmek
denounce for
f.
90
Öbek Fiiller
birini suçlamak
hang something on someone
f.
91
Öbek Fiiller
ile suçlamak
impeach for
f.
92
Öbek Fiiller
(bir şeyle) suçlamak
indict for (something)
f.
93
Öbek Fiiller
(bir şey) için suçlamak
indict for (something)
f.
94
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyle) suçlamak
reproach (someone or something) with (something)
f.
95
Öbek Fiiller
ile suçlamak
reproach with
f.
96
Öbek Fiiller
-den dolayı/için suçlamak
reprove for
f.
Colloquial
97
Konuşma Dili
birini suçlamak
throw the book of rules at someone
f.
98
Konuşma Dili
kendini suçlamak
blame oneself
f.
99
Konuşma Dili
(birini) suçlamak
give (one) a hammering
f.
100
Konuşma Dili
(birini) suçlamak
give (one) a pasting
f.
101
Konuşma Dili
birini bir şeyle suçlamak
lay something on someone
f.
102
Konuşma Dili
ne yapacağını görmek için (birini) suçlamak
put it to (one)
f.
103
Konuşma Dili
ne yapacağını görmek için birini suçlamak
put it to someone
f.
104
Konuşma Dili
kendini suçlamak
kick yourself
Idioms
105
Deyim
haksız yere suçlamak
point the bone at (someone or something)
f.
106
Deyim
yok/boş yere (bir şeyle) suçlamak
make (someone or something) out to be (something)
f.
107
Deyim
yok/boş yere (bir şeyle) suçlamak
make something out to be (something else)
f.
108
Deyim
(birini bir şeyle) suçlamak
bring (one) up on charges
f.
109
Deyim
birini bir şey için suçlamak
cite someone for something
f.
110
Deyim
birisini suçlamak
lay at someone's door
f.
111
Deyim
birini suçlamak
lay the finger on someone
f.
112
Deyim
birisini suçlamak
lay the blame at somebody's door
f.
113
Deyim
birisini suçlamak
lay the blame on somebody
f.
114
Deyim
birini suçlamak
put the finger on someone
f.
115
Deyim
birisini suçlamak
point the finger at someone
f.
116
Deyim
birini suçlamak
throw the book at
f.
117
Deyim
birisini suçlamak
place the blame on someone
f.
118
Deyim
kendini cezalandırmak/suçlamak
beat oneself up
f.
119
Deyim
(bir şeyi yaptığından dolayı) kendini suçlamak
kick oneself for doing something
f.
120
Deyim
(elinde) birini suçlayacak/suçlamak için hiçbir kanıtı olmamak
have nothing on someone
f.
121
Deyim
birini/bir şeyi suçlamak
bring a charge against someone or something
f.
122
Deyim
haksız yere suçlamak
bum rap
f.
123
Deyim
haksız yere suçlamak
bum-rap
f.
124
Deyim
(birini) suçlamak
censure (one)
f.
125
Deyim
(elinde) birini suçlayacak/suçlamak için hiçbir kanıtı olmamak
have nothing on somebody
f.
126
Deyim
(birini) suçlamak
lay the finger on (one)
f.
127
Deyim
yok/boş yere suçlamak
make out to be
f.
128
Deyim
(bir şeyle) ilgili (birini/bir şeyi) suçlamak
place the blame for (something) on (someone or something)
f.
129
Deyim
(birini/bir şeyi) suçlamak
place the blame on (someone or something)
f.
130
Deyim
(bir şeyle) ilgili (birini/bir şeyi) suçlamak
place the blame on (someone or something) for (something)
f.
131
Deyim
(birini) suçlamak
point a finger (at somebody)
f.
132
Deyim
(birini) suçlamak
point the finger (at somebody)
f.
133
Deyim
(birini) suçlamak
point the finger at (one)
f.
134
Deyim
(birini) suçlamak/suçlu görmek
put (one) in the dock
f.
135
Deyim
birini suçlamak
put somebody in the dock
f.
136
Deyim
(birini/bir şeyi) suçlamak
put the blame on (someone or something)
f.
137
Deyim
alenen suçlamak
tar and feather
f.
Law
138
Hukuk
yeniden suçlamak
reaccuse
f.
139
Hukuk
yeniden suçlamak
reindict
f.
140
Hukuk
cinayetle suçlamak
charge someone with murder
f.
141
Hukuk
cinayetle suçlamak
accuse someone of murder
f.
142
Hukuk
cinayetle suçlamak
charge with murder
f.
143
Hukuk
haksız yere suçlamak
accuse falsely
f.
144
Hukuk
ihanetle suçlamak
impeachment
f.
145
Hukuk
ile suçlamak
charge with
f.
146
Hukuk
sahtekarlıkla suçlamak
charge someone with fraud
f.
147
Hukuk
sahtekarlıkla suçlamak
accuse someone of fraud
f.
148
Hukuk
(bir tarafı) iddianame ile suçlamak
endict
f.
149
Hukuk
(şüpheliyi) önden suçlamak
precharge
f.
150
Hukuk
(şüpheliyi) peşinen suçlamak
precharge
f.
Politics
151
Siyasal
komünistlikle suçlamak
redbait
f.
152
Siyasal
(birini) komünist veya komünizm sempatizanı olmakla suçlamak
redbait
f.
Archaic
153
Eski Kullanım
hatadan dolayı suçlamak
school
f.
Slang
154
Argo
birini suçlamak
lay something on someone
f.
155
Argo
birini suçlamak
hang the blame on me
f.
156
Argo
(video oyunu) bir kişiyi hile yapmakla suçlamak
hackusate
f.
British Slang
157
İngiliz Argosu
birini eleştirmek/suçlamak
cast nasturtiums
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of suçlamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy