Geçmiş

striking distance

"striking distance" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Idioms
1	Deyim	striking distance i.	birkaç adımlık mesafe
2	Deyim	striking distance i.	çok yakın mesafe
3	Deyim	striking distance i.	eli kulağında

"striking distance" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	be within striking distance of f.	çok yaklaşmak
2	Genel	be within striking distance of f.	ramak kalmak
3	Genel	be within striking distance of f.	eşiğine gelmek
4	Genel	be within striking distance of f.	burun buruna gelmek
5	Genel	come within striking distance of f.	çok yaklaşmak
6	Genel	come within striking distance of f.	ramak kalmak
7	Genel	come within striking distance of f.	eşiğine gelmek
8	Genel	come within striking distance of f.	burun buruna gelmek
9	Genel	within striking distance zf.	vurulacak mesafede
10	Genel	within striking distance zf.	darbe indirecek mesafede
Idioms
11	Deyim	get within striking distance f.	etkilenme alanına girmek
12	Deyim	get within striking distance f.	etkilenme alanı içinde olmak
13	Deyim	within striking distance expr.	birkaç adım mesafede
14	Deyim	within striking distance expr.	bir adım mesafede
15	Deyim	in striking distance expr.	bir adım mesafede
16	Deyim	in striking distance expr.	birkaç adım mesafede
17	Deyim	in striking distance expr.	çok yakın mesafede
18	Deyim	in striking distance expr.	çok yakın
19	Deyim	within striking distance expr.	çok yakın
20	Deyim	within striking distance expr.	çok yakın mesafede
21	Deyim	in striking distance (of something) expr.	eli kulağında
22	Deyim	within striking distance (of something) expr.	eli kulağında
23	Deyim	within striking distance (of something) expr.	(yapmaya/bir şeye) ramak kalmış
24	Deyim	in striking distance (of something) expr.	(yapmaya/bir şeye) ramak kalmış
25	Deyim	within striking distance expr.	bitmek üzere
26	Deyim	within striking distance expr.	bitmeye yakın
27	Deyim	within striking distance expr.	sonuna yaklaşmış
28	Deyim	within striking distance expr.	tamamlanmak üzere
29	Deyim	in striking distance expr.	bitmek üzere
30	Deyim	in striking distance expr.	bitmeye yakın
31	Deyim	in striking distance expr.	sonuna yaklaşmış
32	Deyim	in striking distance expr.	tamamlanmak üzere
33	Deyim	in striking distance (of someone or something) expr.	(birine/bir şeye) bir adım mesafede
34	Deyim	in striking distance (of someone or something) expr.	(birine/bir şeye) birkaç adım mesafede
35	Deyim	in striking distance (of someone or something) expr.	(birine/bir şeye) çok yakın
36	Deyim	in striking distance (of someone or something) expr.	(birine/bir şeye) çok yakın mesafede
37	Deyim	in striking distance (of someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) dibinde
38	Deyim	in striking distance (of someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) çok yakınında
39	Deyim	within striking distance (of someone or something) expr.	(birinden/bir şeyden) bir adım mesafede
40	Deyim	within striking distance (of someone or something) expr.	(birine/bir şeye) çok yakın
41	Deyim	within striking distance (of someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) çok yakınında