Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
senin için
"senin için"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Colloquial
1
Konuşma Dili
senin için
for your liking
expr.
Speaking
2
Konuşma
senin için
for you
expr.
Chat Usage
3
Chatleşme Dili
senin için
4 u
expr.
4
Chatleşme Dili
senin için
4u (for you)
expr.
"senin için"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 110 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrases
1
İfadeler
senin için dua ediyorum
i am keeping my fingers crossed for you
expr.
Proverb
2
Atasözü
zaman senin için beklemez
time and tide wait for no man
3
Atasözü
senin/benim için iyi/geçerli/yeterli olan benim/senin için de iyidir/geçerlidir/yeterlidir
what's sauce for the goose is sauce for the gander
4
Atasözü
senin/benim için iyi/geçerli/yeterli olan benim/senin için de iyidir/geçerlidir/yeterlidir
what's good for the goose is good for the gander
Colloquial
5
Konuşma Dili
senin/onun/onlar için çok iyi
bully for you/him/her/them
ünl.
6
Konuşma Dili
senin/onun/onlar için harika/mükemmel
bully for you/him/her/them
ünl.
7
Konuşma Dili
senin ve benim için
for you and me
expr.
8
Konuşma Dili
sadece senin için
for you only
expr.
9
Konuşma Dili
senin iyiliğin için
for your own good
expr.
10
Konuşma Dili
senin için tehlikeli bir yer
too hot to hold you
expr.
11
Konuşma Dili
… olsa senin/sizin için sakıncası var mı?
what would you say if...?
expr.
12
Konuşma Dili
eğer senin/sizin için uygunsa
if you like
expr.
13
Konuşma Dili
senin için ne yapabilirim?
what can I do you for?
expr.
Idioms
14
Deyim
senin için (tam) biçilmiş kaftan olmak
be (right) up your street
f.
15
Deyim
senin için önemli/değerli
close to your heart [uk]
s.
16
Deyim
senin için önemli/değerli
dear to your heart
s.
17
Deyim
senin için biçilmiş kaftan
right up your street
expr.
18
Deyim
senin için biçilmiş kaftan
just up your street [uk]
expr.
19
Deyim
ben senin yaşındayken okula gitmek için bile neler çekerdim
when I was your age, I walked to school uphill both ways
expr.
20
Deyim
ben senin yaşındayken okula gidip gelmek için dağlar tepeler aşardım
when I was your age, I walked to school uphill both ways
expr.
Speaking
21
Konuşma
aynı şeyi ben de senin için söyleyebilirim
i could say the same for you
i.
22
Konuşma
aynısı senin için de geçerli
that applies to you too
expr.
23
Konuşma
aynısı senin için de geçerli
that applies to you as well
expr.
24
Konuşma
bunu senin için yapabilirim
I can do that for you
expr.
25
Konuşma
bugün senin için yeni bir gün
this is a new day for you
expr.
26
Konuşma
bu senin kendi iyiliğin için
it's for your own good
expr.
27
Konuşma
bu senin için neden bu kadar önemli?
why does it mean so much to you?
expr.
28
Konuşma
ben de senin için aynı şeyi düşünüyorum
I feel the same way about you
expr.
29
Konuşma
buraya senin için geldim
I came here for you
expr.
30
Konuşma
bu senin için
this is for you
expr.
31
Konuşma
başarı senin için ne anlama geliyor?
what does success mean to you?
expr.
32
Konuşma
bunu senin için yapıyorum
I am doing this for you
expr.
33
Konuşma
ben senin için hiçbir şey yapamam
I can't do anything for you
expr.
34
Konuşma
başarı senin ne için ne anlam ifade ediyor?
what does success mean to you?
expr.
35
Konuşma
bu senin iyiliğin için
this is for your own good
expr.
36
Konuşma
bunun senin için bir anlamı var mı?
does that mean anything to you?
expr.
37
Konuşma
bu senin iyiliğin için
this is for your good
expr.
38
Konuşma
bunu senin için yapamam
I cannot do this for you
expr.
39
Konuşma
her şey senin için
everything is for you
expr.
40
Konuşma
eğer senin için sorun değilse
if it is not a problem for you
expr.
41
Konuşma
senin için başarının anlamı nedir?
what does success mean to you?
expr.
42
Konuşma
senin için ne yapabilirim?
what can I do for you?
expr.
43
Konuşma
senin için öyle miyim?
is that what I am to you?
expr.
44
Konuşma
senin için yaptığım onca şeyden sonra
after all I've done for you
expr.
45
Konuşma
senin için ne yapabilirim?
what can I do for you?
expr.
46
Konuşma
sadece senin için
only for you
expr.
47
Konuşma
senin için endişelenmekteyim
I worry about you
expr.
48
Konuşma
senin için neyin iyi olduğunu biliyorsan
if you know what's good for you
expr.
49
Konuşma
senin için onca yaptığım şeyden sonra
after all I've done for you
expr.
50
Konuşma
senin için neyin iyi olduğunu biliyorsan
if one knows what's good for one
expr.
51
Konuşma
senin için uygun mu?
would that work for you?
expr.
52
Konuşma
senin için geldiğinde
when he comes for you
expr.
53
Konuşma
senin için birilerini bulmamı istemiştin
you asked me to find some people for you
expr.
54
Konuşma
sanırım bu senin için (telefon/mektup vb)
I think it's for you
expr.
55
Konuşma
senin için yapabileceğim bir şey yok
there's nothing I can do for you
expr.
56
Konuşma
senin için geri döneceğim
I'll be back for you
expr.
57
Konuşma
senin için yavaş/heceleyerek söyleyeceğim
I'll sound it out for you
expr.
58
Konuşma
senin/kendin için hayırlısının olmasını istiyorsan
if you know what's good for you
expr.
59
Konuşma
senin için bir mektubum var
I got a letter for you
expr.
60
Konuşma
senin için üzgünüm
I am sorry for you
expr.
61
Konuşma
senin için endişeleniyorum
I'm worried about you
expr.
62
Konuşma
senin için söylemesi kolay
easy for you to say
expr.
63
Konuşma
senin damak tadına güveniyoruz! bu pazar günü için ne önerirsin?
we trust in your taste! what do you suggest this sunday?
expr.
64
Konuşma
senin için üzülmüyorum
I don't feel sorry for you
expr.
65
Konuşma
senin için endişeleniyoruz
we are worried about you
expr.
66
Konuşma
senin için en iyisinin bu olduğunu düşünmüştüm
I thought it was the best thing for you
expr.
67
Konuşma
senin için uygun mu?
is it ok with you?
expr.
68
Konuşma
senin için başarı ne anlama geliyor?
what does success mean to you?
expr.
69
Konuşma
senin için uygun mu?
is it suitable for you?
expr.
70
Konuşma
sadece senin için
only to you
expr.
71
Konuşma
sadece senin için
just for you
expr.
72
Konuşma
senin için uygun mu?
is it convenient for you?
expr.
73
Konuşma
senin için bir telefon var
there's a call for you
expr.
74
Konuşma
senin için başarı neyi ifade ediyor?
what does success mean to you?
expr.
75
Konuşma
senin için herşeyin en iyisini diliyorum
I wish you all the best
expr.
76
Konuşma
senin için uygunsa
if it is appropriate for you
expr.
77
Konuşma
senin için üzülüyorum/üzgünüm
I weep for you
expr.
78
Konuşma
senin için endişelendim
I wondered about you
expr.
79
Konuşma
senin için zor olduğunu biliyorum
I know this is hard for you
expr.
80
Konuşma
senin için endişeleniyorum
I am worried about you
expr.
81
Konuşma
senin/kendin için hayırlısının olmasını istiyorsan
if one knows what's good for one
expr.
82
Konuşma
senin için buradayım
I'm here for you
expr.
83
Konuşma
senin için uygunsa
if you don't mind
expr.
84
Konuşma
senin için en iyisinin bu olduğunu düşündüm
I thought it was the best thing for you
expr.
85
Konuşma
senin için mutlu mu olmalıyım?
am I supposed to be happy for you?
expr.
86
Konuşma
senin için ne kadar zor olduğunu/geçtiğini hayal edebiliyorum
I can imagine how hard it was for you
expr.
87
Konuşma
senin için endişelenmiştim
I was worried about you
expr.
88
Konuşma
senin için sorun değilse
if it's no big deal
expr.
89
Konuşma
senin için daha iyi bir şeyim var
I got something better for you
expr.
90
Konuşma
senin için uygunsa
if it suits you
expr.
91
Konuşma
senin için bir mahsuru var mı?
is that alright with you?
expr.
92
Konuşma
senin için bir mahsuru yoksa
if it's all right with you
expr.
93
Konuşma
senin için endişeleniyorum
I worry about you
expr.
94
Konuşma
senin için başarı nedir?
what does success mean to you?
expr.
95
Konuşma
senin için tamir edebilirim
I could fix it for you
expr.
96
Konuşma
senin için sakıncası yoksa
if it's ok by you
expr.
97
Konuşma
senin için her şeyi yaparım
I would do anything for you
expr.
98
Konuşma
senin için söylemesi kolay
that's easy for you to say
expr.
99
Konuşma
senin için orada olacağım
I'll be there for you
expr.
100
Konuşma
senin için uygun mu?
is it ok for you?
expr.
101
Konuşma
senin için de dua edeceğim
you'll be in my prayers
expr.
102
Konuşma
umarım senin için bir sakıncası yoktur
I hope you don't mind
expr.
103
Konuşma
umarım senin için bir sakıncası yoktur
If you don't mind
expr.
104
Konuşma
umarım senin için bir sakıncası yoktur
I hope it's ok with you
expr.
105
Konuşma
senin iyiliğin için
for your wellbeing
expr.
106
Konuşma
bunun için senin ölçütün nedir?
what is your criterion for this?
expr.
Law
107
Hukuk
eğer avukat tutacak durumda değilsen senin için bir avukat atanacaktır
one will be appointed
expr.
Slang
108
Argo
senin için kötü
that sucks for you
i.
Modern Slang
109
Modern Argo
aynısı /aynı eleştiri senin için de geçerli
a bit rich coming from you
expr.
Star Wars
110
Star Wars
senin bağımsızlığın için savaşıyor
fighting for your independence
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of senin için
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy