Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | sabırsızlık | impatience i. | ||
Mr Coelho adopts a fully justified tone of impatience. Bay Coelho tamamen haklı bir sabırsızlık ton kullanıyor. More Sentences |
||||
Genel | sabırsızlık | headiness i. | ||
Genel | sabırsızlık | eagerness i. | ||
Genel | sabırsızlık | restiveness i. | ||
Genel | sabırsızlık | antsiness i. | ||
Genel | sabırsızlık | unpatience [obsolete] i. | ||
Genel | sabırsızlık | impatiency [obsolete] i. | ||
Genel | sabırsızlık | previousness i. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | aşırı sabırsızlık | overeagerness i. | ||
Genel | (sabırsızlık ve huzursuzluktan atılan) çifte | winch i. | ||
Genel | (sabırsızlık ve huzursuzluktan atılan) tekme | winch i. | ||
Genel | aşırı sabırsızlık | overrashness i. | ||
Genel | sabırsızlık ile beklemek | chomp f. | ||
Genel | sabırsızlık uyandıran | roiled s. | ||
Genel | sabırsızlık uyandıran | riled s. | ||
Genel | sabırsızlık veya sıkıntı anlamına gelen haykırış | thunderation ünl. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | mesaja yanıt beklerken oluşan heyecan ve sabırsızlık | texpectation i. | ||
Konuşma Dili | sabırsızlık göstermek | strain at the leash f. | ||
Konuşma Dili | rahatsızlık/sabırsızlık/yorgunluk ünlemi | phew expr. | ||
Politics | ||||
Siyasal | demokratik sabırsızlık | democratic impatience i. | ||