sınırlanmış - Türkçe İngilizce Sözlük

sınırlanmış

"sınırlanmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sınırlanmış localized s.
sınırlanmış delimited s.
sınırlanmış confined s.
sınırlanmış limited s.
sınırlanmış bordered s.
sınırlanmış localised s.
sınırlanmış tethered s.
sınırlanmış squeezy s.
Colloquial
sınırlanmış tied down s.
Technical
sınırlanmış circumscribed s.
sınırlanmış limitation s.

"sınırlanmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

Türkçe İngilizce
General
titizlikle sınırlanmış true s.
Trade/Economic
hisselerle sınırlanmış ortaklık partnership limited by shares i.
Law
kanunla sınırlanmış limited by law s.
Technical
raf ömrü sınırlanmış malzemeler limited shelf-life material i.
Computer
sınırlanmış tanıtıcı delimited identifier i.
virgülle sınırlanmış comma-delimited s.
Informatics
virgülle sınırlanmış comma delimited s.
Aeronautic
paraşütün ilk sınırlanmış açılışı first reefed open i.
Geometry
dört düzlem açısı ile sınırlanmış katı açı tetrahedral angle i.
çemberle sınırlanmış yansıtıcı yüzeyde merkez pole i.
Environment
sınırlanmış yeraltı suyu confined ground water i.
Geography
kuzey amerika'da labrador'dan alaska'ya kadar uzanan ve güneyde yüksek dağlarla sınırlanmış olan biyocoğrafi bir alt bölgeye ait veya ilişkin hudsonian s.
Meteorology
sınırlanmış zayıf sinyal bölgesi bounded weak echo region i.
Geology
sınırlanmış akifer confined aquifer i.
daha dik yamaçlarla sınırlanmış ince ve düz toprak şeridi bench i.
Military
kısıtlanmış/sınırlanmış harekat durumu reduced operational status i.
sınırlanmış bölge exclusion area i.
sınırlanmış ekonomik bölge exclusive economic zone i.
Archaic
basketbol sahasında serbest atış bölgesinin sınırlanmış bölümü bucket i.
Entomology
böcek kanadında damarlarla sınırlanmış zarımsı alan cell i.