sınırdaş - Türkçe İngilizce Sözlük

sınırdaş

"sınırdaş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sınırdaş bordering i.
sınırdaş adjoint i.
sınırdaş flanking s.
sınırdaş coterminous s.
sınırdaş adjacent s.
sınırdaş limitrophe s.
Marine Biology
sınırdaş adjoint i.

"sınırdaş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sınırdaş bölgeler contiguous zones i.
sınırdaş olmak border f.
sınırdaş olmak abut on f.
sınırdaş olmak abut f.
sınırdaş olmak mere [obsolete] f.
sınırdaş olmayan noncontiguous s.
sınırdaş olmayan non-contiguous s.
Phrasals
sınırdaş olmak border on something f.
sınırdaş olmak border upon something f.
bir şeye sınırdaş olmak abut on something f.
Law
abd'nin iç savaşta özgürlükçü eyaletleriyle sınırdaş olan köleliği destekleyen eyaletleri border states i.