Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | sıkıntılı bir durumda | in a spot expr. |
Konuşma Dili | sıkıntılı bir durumda | in deep expr. |
Idioms | ||
Deyim | sıkıntılı bir durumda | in at the deep end expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | daha kötü/sıkıntılı/problemli bir durumda olmak | be worse off f. |
Deyim | sıkıntılı bir durumda inisiyatif kullanmak | carry the message to garcia f. |
Deyim | sıkıntılı bir durumda olmak | be in a spot of bother f. |
Deyim | sıkıntılı bir durumda olmak | be in a sticky situation f. |
Deyim | sıkıntılı bir durumda olmak | be (batting) on a sticky wicket [uk] f. |
Deyim | sıkıntılı bir durumda olmak | be in a cleft stick f. |
Deyim | sıkıntılı/zor bir durumda olmak | get into a fix f. |