İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | relate (something) to (something) f. | (bir şeyi bir şeyle) ilişkilendirmek | ||
My second point relates to the conditions governing the entry into force of the future European Constitution. Değineceğim ikinci nokta, gelecekteki Avrupa Anayasasının yürürlüğe girmesine ilişkin koşullarla ilgilidir. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | relate (something) to (one) f. | (birine bir şeyi) anlatmak | ||
I can relate to that. Bunu anlatabilirim. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | relate (something) to (one) f. | (birine bir şeyi) açıklamak | ||
My last explanation of vote relates to economic actors during the period of transition to the euro. Oylamaya ilişkin son açıklamam, avroya geçiş dönemindeki ekonomik aktörlerle ilgilidir. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | relate something to something else f. | bir şeyi başka bir şeyle ilişkilendirmek | ||
Öbek Fiiller | relate (something) to (one) f. | (birine bir şeyi) aktarmak | ||
Öbek Fiiller | relate (something) to (one) f. | (birine bir şeyi) tanımlamak | ||
Öbek Fiiller | relate to (someone or something) f. | (birinin/bir şeyin) durumunu anlayabilmek | ||
Öbek Fiiller | relate to (someone or something) f. | kendini (biriyle/bir şeyle) ilişkilendirmek | ||
Öbek Fiiller | relate to (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) benzerlik/ilişki kurmak |