İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | reassure of f. | yapacağına dair güvence vermek |
Öbek Fiiller | reassure of f. | -i söz vermek/garanti etmek/taahhüt etmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | reassure someone of something f. | birine bir şeyi yapacağına dair güvence vermek |
Öbek Fiiller | reassure someone of something f. | birine bir şeyi söz vermek/garanti etmek/taahhüt etmek |