İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | railway i. | tren | ||
A tremendous railway accident has hurried hundreds of passengers into another world. Büyük bir tren kazası, yüzlerce yolcuyu öbür dünyaya göndermişti. More Sentences |
||||
Genel | railway i. | demiryolu | ||
Only in this way will the railways become a real alternative. Demiryolları ancak bu şekilde gerçek bir alternatif haline gelecektir. More Sentences |
||||
Railway | ||||
Demiryolu | railway i. | demiryolu | ||
Europe needs a long-term railways policy built on a common objective. Avrupa'nın ortak bir hedef üzerine inşa edilmiş uzun vadeli bir demiryolu politikasına ihtiyacı vardır. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | railway i. | tren yolu | ||
Genel | railway i. | şimendifer | ||
Marine | ||||
Denizcilik | railway i. | taşıtların metal raylar üzerinde hareket ettiği ulaşım yöntemi |