İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | pigeonhole i. | güvercin yuvası |
Genel | pigeonhole i. | kağıt çekmecesi |
Genel | pigeonhole i. | yazı masası çekmecesi |
Genel | pigeonhole i. | yazı masasında kağıt gözü |
Genel | pigeonhole i. | kümes gibi ufacık yer |
Genel | pigeonhole i. | akılda saklama yeri |
Genel | pigeonhole i. | sınırları belirli yer |
Genel | pigeonhole f. | sınıflandırmak |
Genel | pigeonhole f. | evrak vb çekmeceye koymak |
Genel | pigeonhole f. | hasır altı etmek |
Genel | pigeonhole f. | sıralamak |
Genel | pigeonhole f. | göz ardı etmek |
Genel | pigeonhole s. | katı bir sınıflandırma sistemine dayanan |
Technical | ||
Teknik | pigeonhole i. | kargalık |
Teknik | pigeonhole i. | raf gözü |
Architecture | ||
Mimarlık | pigeonhole i. | güvercin deliği |
Mimarlık | pigeonhole i. | (ocak kemerlerinde) bir dizi gaz geçiş deliği |
Printing | ||
Baskı Teknikleri | pigeonhole i. | birbirinden çok uzak kelimeler veya satırlar arasında kalan beyaz boşluk |
Theatre | ||
Tiyatro | pigeonhole i. | üst sıradaki koltuk |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | pigeonhole [obsolete] i. | deliklerine el ve ayakları sıkıştırılarak suçluların sergilendiği kereste çerçeve | ||