parole - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

parole

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"parole" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 32 sonuç

İngilizce Türkçe
General
parole i. şartla salıverme
parole i. şeref sözü
parole i. kefaletle serbest bırakma
parole i. şartlı tahliye
parole i. sadece nizam karakol subayına verilen parola
parole i. gözaltında bulunan birini salma
parole i. akıl hastanesindeki bir hastaya belirli alanları serbestçe ziyaret hakkı verilmesi
parole i. dilsel davranış
parole f. şartlı tahliye etmek
parole f. kefaletle serbest bırakmak
parole f. mahkumu şartlı olarak serbest bırakmak
parole s. şartlı tahliyeye ait
parole s. şartlı tahliye ile ilişkili
parole s. şartlı tahliye edilmiş kimselere ait
parole s. şartlı tahliye edilmiş kimseler ile ilişkili
Trade/Economic
parole i. kefaletle serbest bırakma
parole i. şartlı tahliye
Law
parole i. mahkumun şartlı tahliyesi
parole i. şartlı tahliye
parole i. tutukluya verilen izin
parole i. şartlı tahliye süresi
parole i. mühürlenmemiş belge
parole i. şartlı tahliyeyi bildiren resmi belge
parole i. şartlı olarak tahliye edilme
parole f. şartlı tahliye etmek
parole f. (abd hukuku) ülkeye girme şartlarını sağlamayan bir yabancıyı insani gerekçelerle ülkeye kabul etmek
Politics
parole i. namus sözü
parole i. şeref sözü
parole i. verilen söz
Linguistics
parole i. kişisel söz
parole i. söz
Military
parole i. savaş esirinin belirtilen zamanda nezarete döneceğini veya onu esir alan kişilere karşı tekrar silahlanmayacağını bildirdiği yazılı taahhüt

"parole" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

İngilizce Türkçe
General
parole of honour i. şeref sözü
parole of honor i. şeref sözü
porte-parole i. sözcü
release on parole i. şartlı tahliye etmek/salıvermek
violate one’s parole f. şartlı tahliye şartlarını çiğnemek
on parole s. şartlı olarak tahliye edilmiş
(out) on parole s. şartlı olarak tahliye edilmiş
(out) on parole zf. şartlı tahliyeyle salınmış
Speaking
he got out on parole expr. kefaletle çıktı
I'm on parole expr. şartlı tahliyeyle salındım
Trade/Economic
release on parole i. koşullu salıverilme
Law
an earlier parole hearing i. erken bir şartlı tahliye duruşması
parole board i. şartlı tahliye kurulu
parole board i. şartlı tahliye komisyonu
home parole i. sözle salıverme
violation of parole i. şartlı tahliye ihlali
parole agreement i. şartlı tahliye belgesi
life imprisonment without parole i. şartlı tahliyesiz ömür boyu hapis cezası
parole evidence i. sözlü şahadet
life imprisonment without parole i. şartlı tahliye olmadan ömür boyu hapis cezası
parole officer i. şartlı tahliye memuru
parole partition i. sözlü taksimat
parole evidence i. şifahi delil
parole evidence i. şahit ifadesi
parole violator term i. tahliye şartlarını bozanın ceza süresi
parole [us] i. (abd hukuku) ülkeye girme şartlarını sağlamayan yabancıya insani gerekçelerle verilen izin
Linguistics
language and parole i. dil ve söz
Military
barracks parole i. mevzii meşruten tahliye
local parole i. mevzii salıverme
barracks parole i. mevzii salıverme
parole adviser i. nasihatçi
parole adviser i. öğütçü
parole officer i. şartlı tahliye subayı
counter parole i. ek parola
p.o. (parole officer) kısalt. şartlı tahliye subayı
Slang
jackrabbit parole i. firar
fence parole i. firar
make parole f. şartlı tahliye ile çıkmak
get parole f. şartlı tahliyeyle çıkmak