Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | parmaklıklar | bars i. | ||
Tom looked through the bars. Tom parmaklıklardan baktı. More Sentences |
||||
Genel | parmaklıklar | barring i. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Deyim | parmaklıklar ardında | behind bars expr. | ||
Dissidents often disappear behind bars for a ridiculously long period of time. Muhalifler genellikle gülünç derecede uzun bir süre boyunca parmaklıklar ardında kaybolurlar. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | kasanın kenarlarına takılan parmaklıklar | rave i. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | parmaklıklar ardına kapatmak/tıkmak | clap in some place f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | demir parmaklıklar ardında | behind bars expr. | ||
Konuşma Dili | parmaklıklar ardında | behind the bars expr. | ||
Idioms | ||||
Deyim | birini parmaklıklar ardına kapatmak/tıkmak | clap (one) in irons f. | ||
Deyim | birini parmaklıklar ardına kapatmak/tıkmak | clap (one) in jail f. | ||
Deyim | birini parmaklıklar ardına kapatmak/tıkmak | clap someone in jail f. | ||
Deyim | birini parmaklıklar ardına kapatmak/tıkmak | clap someone in irons f. | ||
Technical | ||||
Teknik | koruyucu parmaklıklar | guardrails i. | ||
Railway | ||||
Demiryolu | vagonun yan tarafındaki parmaklıklar | shelving i. | ||
Latin | ||||
Latince | çift parmaklıklar | artiodactyla i. |