paralar - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

paralar



"paralar" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
paralar monies i.
paralar hays i.

"paralar" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

Türkçe İngilizce
General
madeni paralar loose change i.
madeni paralar coins i.
altın paralar gold coins i.
gümüş paralar silver coins i.
madeni paralar numismatics i.
kağıt paralar notes i.
büyük paralar hefty sums i.
ingiliz kraliçesi ya da kral tarafından her yıl paskalya öncesi perşembe günü geleneksel bir törenle fakirlere verilen özel paralar maundy money i.
ingiliz kraliçesi ya da kral tarafından her yıl paskalya öncesi perşembe günü geleneksel bir törenle fakirlere verilen özel paralar maundy i.
(gazeteci) bir konu hakkında konuşmak için büyük paralar alma buckraking i.
çok kısa bir sürede büyük paralar kazanmak be minting it f.
büyük paralar ödemek pay a lot of money f.
Idioms
(büyük paralar yatıran) bahisçi/kumarbaz high roller i.
monopoly oyununda kullanılan paralar gibi canlı renkleri olan banknotlar monopoly money i.
büyük paralar harcanarak yapılmış ama atıl kalan şey a white elephant i.
büyük paralar harcanarak yapılmış ama artık ihtiyaç duyulmayan/işe yaramayan şey a white elephant i.
çok kısa bir sürede büyük paralar kazanmak be minting money f.
Trade/Economic
eski madeni paraları eritip yeni paralar üretme recoinage i.
abd hazinesi'nin doğrudan sorumlu olduğu altın paralar veya altın sertifikaları dışındaki paralar treasury currency i.
altın paralar krugerrands i.
bantlanmış kağıt paralar banded currency i.
bankalardaki paralar due from banks i.
bloke edilmiş paralar blocked currency i.
bir şirket başka bir şirket tarafından devralınınca devralınan şirkette sözleşme gereği işlerini kaybeden üst kademe yöneticilerine ödenecek büyük miktardaki paralar golden parachutes i.
borç alınan paralar borrowed funds i.
dolaşımdaki kağıt paralar circulation of banknotes i.
euro paralar üzerinden düzenlenen çek eurocheck i.
kamu hizmetleri için çeşitli harcama fasıllarına konulan paralar allowance i.
karşılık paralar counterpart monies i.
madeni paralar metal currencies i.
madeni paralar coined money i.
merkez bankasında saklanan yabancı paralar reserves i.
olası zararlar için ayrılan karşılık paralar reserve for contingencies i.
yabancı paralar üzerinden düzenlenen mevduat sertifikası eurodollar certificate of deposit i.
yabancı ülkelerde çalışmaya giden işçilerin ana yurttaki ailelerine gönderdikleri paralar remittance i.
yurt dışında çalışan işçilerin ailelerinin geçimi ya da yatırım amacı ile ana yurda gönderdikleri paralar workers' remittances i.
yurt dışına göç edenlerin ana yurda gönderdikleri paralar immigrant remittances i.
gümüş olarak basılan ancak yüksek oranda baz metal içeren madeni paralar black money [obsolete] i.
20. yüzyılda amerikan sömürge hükümetlerinin bastığı farklı dönemlere ait kağıt paralar old tenor i.
eski madeni paraları eritip yeni paralar üretmek recoin f.
Slang
büyük paralar kazanan kimse hustla i.
kalitesiz iş yapıp çok büyük paralar isteyen sahtekar tamirci cowboy builder i.