Geçmiş

püf!

"püf!" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Archaic
1	Eski Kullanım	püf!	puh! ünl.

"püf!" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	püf noktası	crux i.
2	Genel	püf noktası	trick i.
3	Genel	püf noktası	gadget i.
4	Genel	püf noktası	tip i.
5	Genel	püf noktası	pivot i.
6	Genel	püf noktası	knack i.
7	Genel	püf noktası	the nub i.
8	Genel	bir işin püf noktası	key point (about something) i.
9	Genel	işin püf noktası	key point (about something) i.
10	Genel	püf nokta	the most important i.
11	Genel	püf nokta	the most delicate part (of a matter) i.
12	Genel	püf nokta	the key part (of a matter) i.
13	Genel	emniyet püf noktaları	safety tips i.
14	Genel	güvenlik püf noktaları	safety tips i.
15	Genel	püf nokta	route i.
16	Genel	püf sesi	puff i.
17	Genel	püf noktasını öğrenmek	get the hang of f.
18	Genel	işin püf noktası	knack f.
19	Genel	püf desen uçacak	skinny s.
20	Genel	püf desen uçacak	scrawny s.
21	Genel	püf	puff ünl.
22	Genel	(aniden olma) püf	poof ünl.
Phrases
23	İfadeler	işin püf noktası	the most delicate part (of a matter) expr.
24	İfadeler	püf noktası	the most delicate part (of a matter) expr.
Proverb
25	Atasözü	her işin bir püf noktası vardır	there are tricks in every trade
Colloquial
26	Konuşma Dili	püf	humph i.
27	Konuşma Dili	bunun püf noktası	key to this expr.
28	Konuşma Dili	püf	pooh exclam.
Idioms
29	Deyim	'-in püf noktası	the hang of i.
30	Deyim	(bir şeyin) püf noktası	the hang of (something) i.
31	Deyim	bir şeyin püf noktasını bilmek	get the knack of something f.
32	Deyim	birine bir şeyin püf noktasını öğretmek	teach someone the hang of something f.
33	Deyim	bir şeyin püf noktasını bilmek	know a trick or two f.
34	Deyim	birine bir şeyin püf noktalarını göstermek	show someone tricks of the trade f.
35	Deyim	oyunun püf noktalarını öğretmek	teach the ins and outs of the game f.
36	Deyim	püf noktasını öğrenmek	have the hang of something f.
37	Deyim	püf noktasını bilmek	have the knack of f.
38	Deyim	ticaretin püf noktalarını bilmek	know the tricks of the trade f.
39	Deyim	(birine) (bir işin) püf noktalarını öğretmek/göstermek	show somebody the ropes f.
40	Deyim	işin püf noktası öğretilmek/gösterilmek	be shown the ropes f.
41	Deyim	bir şeyin usulünü/püf noktasını öğrenmek	get the feel of something f.
42	Deyim	bir şeyin püf noktasını öğrenmek	get the hang of something f.
43	Deyim	-in püf noktasını öğrenmek	get the knack of f.
Speaking
44	Konuşma	bu oyunun püf noktası	the secret to this game i.
Law
45	Hukuk	(yasaların püf/açık noktalarını bilen) kurnaz avukat	philadelphia lawyer i.
Computer
46	Bilgisayar	ipuçları ve püf noktaları	hints and tips i.
Slang
47	Argo	püf noktası	catch i.