Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
oynar
"oynar"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
oynar
movable
s.
2
Genel
oynar
moving
s.
"oynar"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
oynar başlıklı
razor with a movable (shaving) head
i.
2
Genel
oynar kollu gönye
bevel
i.
3
Genel
oynar alıştırma
running fit
i.
4
Genel
oynar göz
googly eyes
i.
5
Genel
el işi projelerinde göz olarak kullanılan içinde oynar bir göz bebeği parçası olan plastik diskler
googly eyes
i.
6
Genel
oynar başlıklı
moveable head
s.
Proverb
7
Atasözü
bara giren oynar
if you can't stand the heat, keep out of the kitchen
Idioms
8
Deyim
körebe oynar gibi karanlıkta tutunmaya çalışmak
grasp in the dark
f.
9
Deyim
körebe oynar gibi karanlıkta tutunmaya çalışmak
grope in the dark
f.
10
Deyim
aklı olan varsa bahis oynar
(the) smart money is on (someone or something)
expr.
11
Deyim
aklı olan varsa bahis oynar
the smart money is on something
expr.
12
Deyim
bu oyunu iki kişi oynar
two can play at this game
expr.
13
Deyim
bara giren oynar
if you can't stand the heat
expr.
14
Deyim
bara giren oynar
if you can't take the heat, get out of the kitchen [us]
expr.
15
Deyim
bu oyunu iki kişi oynar
two can play this game
expr.
Speaking
16
Konuşma
basketbol oynar mısınız?
do you play basketball?
expr.
17
Konuşma
basketbol oynar mısın?
do you play basketball?
expr.
18
Konuşma
tenis oynar mısın?
do you play tennis?
expr.
19
Konuşma
her salı tenis oynar
he plays tennis every tuesday
expr.
20
Konuşma
her salı tenis oynar
she plays tennis every tuesday
expr.
Technical
21
Teknik
oynar demirli alet
moving-iron instrument
i.
22
Teknik
oynar demirli voltmetre
moving-iron voltmeter
i.
23
Teknik
oynar demirli ölçü aleti
moving-iron instrument
i.
24
Teknik
oynar kollu gönye
bevel square
i.
25
Teknik
oynar ekranlı doppler palsı
pulse doppler elevation scan
i.
26
Teknik
oynar ızgara
movable grate
i.
27
Teknik
oynar mıknatıslı ölçü aleti
moving-magnet instrument
i.
28
Teknik
oynar demirli ampermetre
moving-iron ammeter
i.
Mechanic
29
Mekanik
oynar alıştırma
running fit
i.
Medical
30
Medikal
yarıoynar ya da az oynar eklem
amphiarthrosis
i.
31
Medikal
oynar eklemlerle ilgili
diarthrodial
s.
32
Medikal
yarıoynar ya da az oynar eklem ile ilgili
amphiarthrodial
s.
Anatomy
33
Anatomi
oynar eklem
abarthroses
i.
34
Anatomi
oynar eklem
abarthrosis
i.
35
Anatomi
(hayvanlarda) oynar eklem
syntaxis
i.
Zoology
36
Zooloji
kaya midyesinin kabuğunda yer alan iki veya daha çok sayıdaki oynar plaka
operculum
i.
Photography
37
Fotoğrafçılık
oynar baş
ball head
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of oynar
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy