oybirliği - Türkçe İngilizce Sözlük

oybirliği

"oybirliği" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
General
oybirliği unanimity i.
This task has been achieved; there is political unanimity.
Bu görev başarılmıştır; siyasi oybirliği vardır.

More Sentences
oybirliği consensus i.
I must insist that we have approved all of this by consensus at the Fifth Euro-Mediterranean Ministerial Conference.
Tüm bunları Beşinci Avrupa-Akdeniz Bakanlar Konferansı'nda oybirliğiyle onayladığımız konusunda ısrar etmeliyim.

More Sentences
Trade/Economic
oybirliği unanimity i.
We are taking a responsible attitude and I am delighted that we have unanimity round the Chamber this evening.
Sorumlu bir tutum sergiliyoruz ve bu akşam Meclis'te oybirliği sağladığımız için çok mutluyum.

More Sentences
Law
oybirliği unanimity i.
The budget is not simply a cash register; there is the issue of unanimity as against qualified majority.
Bütçe sadece bir yazar kasa değildir; nitelikli çoğunluğa karşı oybirliği meselesi vardır.

More Sentences
Politics
oybirliği consensus i.
I must insist that we have approved all of this by consensus at the Fifth Euro-Mediterranean Ministerial Conference.
Tüm bunları Beşinci Avrupa-Akdeniz Bakanlar Konferansında oybirliğiyle onayladığımız konusunda ısrar etmeliyim.

More Sentences
oybirliği unanimity i.
We are not aiming at unanimity on the reforms.
Reformlar konusunda oybirliği sağlamayı amaçlamıyoruz.

More Sentences
General
oybirliği unanimity voting i.
oybirliği unanimous consent i.

"oybirliği" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

Türkçe İngilizce
General
oybirliği kuralları unanimity rules i.
The unanimity rule is paralysing; the lack of codecision is antidemocratic.
Oybirliği kuralı felç edicidir; ortak karar eksikliği antidemokratiktir.

More Sentences
oybirliği ile unanimously zf.
The council agreed unanimously.
Konsey oybirliği ile kabul etti.

More Sentences
oybirliği ile seçme cooptation i.
oybirliği ile atmak pip f.
oybirliği ile atmak blackball f.
oybirliği ile kabul etmek accept unanimously f.
oybirliği ile reddetmek reject unanimously f.
oybirliği ile seçmek co-opt f.
oybirliği ile kararlaştırmak decide unanimously f.
oybirliği ile seçmek cooptate f.
oybirliği ile seçmek co-optate f.
oybirliği ile by a unanimous vote zf.
oybirliği ile solid zf.
oybirliği ile solidly zf.
Politics
oybirliği ile uygun bulma unanimous approval i.
oybirliği kararı unanimous vote i.
oybirliği kararı unanimous decision i.
oybirliği ile onay unanimous approval i.