| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | overvalued s. | aşırı değerlenmiş | ||
|
The stock market analysts warned that the company's shares were overvalued. Borsa analistleri, şirketin hisselerinin aşırı değerlenmiş olduğu konusunda uyardılar. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | overvalued s. | aşın değerlenmiş | ||
| Ticaret/Ekonomi | overvalued s. | aşırı değer biçilmiş | ||
| Ticaret/Ekonomi | overvalued s. | aşırı değerlenmiş (kur vb) | ||
| Ticaret/Ekonomi | overvalued s. | fazla değerlendirilmiş | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | overvalued currency i. | aşırı değerlendirilmiş para |
| Ticaret/Ekonomi | overvalued money i. | aşırı değer biçilmiş para |
| Ticaret/Ekonomi | overvalued exchange rate i. | aşırı değerlenmiş döviz kuru |
| Ticaret/Ekonomi | overvalued money i. | değerinden fazla değere sahip para |
